Esas No: 2021/22029
Karar No: 2022/18472
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/22029 Esas 2022/18472 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/22029 E. , 2022/18472 K.Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın özel belgede sahtecilik ve kamu kurumlarının dolandırıcılığı suçlarından yargılandığı belirtilmiştir. Ancak mahkemenin, sanığın duruşmaya gelmemesi halinde karar verileceği meşruhatını içeren davetiye ile sanığın duruşmaya çağrılması gerektiği hükümlerini çiğneyerek sanığa usulüne uygun tebligat yapılmadan mahkumiyet hükmü kurduğu ve savunma hakkının kısıtlandığı belirtilmiştir. Kararın, 5271 sayılı CMK'nin 231/5. maddesi ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1 ve 10/2 maddelerine aykırı olduğu vurgulanarak, hükümlerin diğer yönleri incelenmeyen şekilde BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri açıklayıcı bir şekilde eklenmemiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Özel belgede sahtecilik, Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
...
5271 sayılı CMK'nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükümlerin, CMK'nin 231/11. maddesi gereğince, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanabilmesi için, usulüne uygun çağrı kâğıdı tebliğine rağmen duruşmaya gelmediği takdirde, yokluğunda karar verileceği meşruhatını içeren davetiye ile sanığın duruşmaya çağrılması gerektiği, dosyanın incelenmesinde, tensiple sanık adına duruşma gününü bildirir çağrı kâğıdı çıkartılmasına karar verildiği, ancak çağrı kâğıdının sanığın bilinen son adresi olan 10.07.2012 tarihindeki savunmasında bildirmiş olduğu "..." adresine tebliği gerektiği hâlde, bilinen son adresi dışında başka bir adrese çıkarılan tebligatın iade edilmesi üzerine MERNİS adresine yapılan tebligat sebebiyle sanığın usulüne uygun şekilde duruşmadan haberdar edilmediği anlaşılmakla; duruşma gününü bildirir çağrı kâğıdının 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/1. maddesi uyarınca öncelikle muhatabın bilinen en son adresine tebliğe çıkarılması, aynı Kanunun 10/2. maddesi uyarınca bilinen son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin bilinen son adresi olarak kabul edilip tebligatın bu adrese Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre yapılması gerektiği gözetilmeyerek, sanığa usulüne uygun tebligat yapılmadan yargılamaya devam edilerek savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle ve ayrıca mahkûmiyet hükümlerinin esasını oluşturan suça konu belgelerin aslı veya onaylı örnekleri dosya içerisine alınmadan mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...