Esas No: 2012/3748
Karar No: 2012/6040
Karar Tarihi: 16.10.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3748 Esas 2012/6040 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ...ile davacı ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı asil ve davalı avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı, ortağı olduğu kooperatifin 06.03.2011 tarihinde yapılan 2010 yılı olağan genel kurulunun 6.,8.,9.,10.,12. ve 15. maddeleri ile alınan kararların yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurullarına aykırı olduğunu, kararların alınmasında toplantı nisabına uyulmadığını, 6. maddede, ortak sayısı 2030 olan kooperatifte toplantı yeter sayısı 509 olması gerekirken 271 oy alan listenin seçildiğinin toplantı tutanağına yazıldığını, gündemin 8-9-10-12. maddelerinde alınan karaların kooperatifin dağılmasına ilişkin olduğunu, anasözleşmenin 31. maddesi uyarınca kooperatifin dağılmasına ilişkin kararların 2/3 oranındaki çoğunlukla alınması gerektiğini ve kararların yasa ve anasözleşmedeki nisaplarla alınmadığını, 15. madde ile eski yöneticiler hakkında sorumluluk derecelerine göre dava açıp açmama yetkisinin yönetim kuruluna bırakılmasının yasaya uygun olmadığını ileri sürerek, genel kurulunun 6.,8.,9.,10.,12.,15. maddeleriyle alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, genel kurul toplantı nisabının 508 olmasına rağmen toplantıda 702 ortağın hazır bulunduğunu, 508 ortağın yarısı olan 254 ortağın olumlu oyu ile karar alınabileceğini, seçimlere ilişkin oylamaya 436 ortağın katıldığını, 271 oy alan listenin yönetim ve denetim kuruluna seçildiğini, diğer maddelere ilişkin iptal gerekçelerini de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, iptali istenen genel kurulun 6. maddesinin görüşülmesi sırasında 2030 ortaktan 702 ortağın hazır bulunduğundan yasa ve anasözleşmedeki ¼ oranındaki nisabın sağlandığı, maddenin oylamasında 436 kişinin oy kullandığı, 6 oyun geçersiz sayıldığı, anılan maddedeki kararın 271 kabul oyu ile alındığı, oy kullananların yarısından çoğunun olumlu oyu ile alınan maddenin iptalini gerektirir bir neden bulunmadığı, genel kurulun 8. maddesiyle 8.,9.10. ve 12. maddelerin birleştirilerek görüşülmesinin kabul edilerek yönetim kuruluna ferdileşmeyle ilgili bazı yetkiler verildiği, gündemde olmayan konuların görüşülmediği, kooperatifin dağılmasına ilişkin karar alınmadığı, ancak maddelerin birlikte görüşülmesine ilişkin karar alınmasına rağmen maddelerin oylanarak bir karar alınmadığı, oylama yapılmaksızın karar oluşturulamayacağından anılan maddelerle yönetim kuruluna verilmiş bir yetki de bulunmadığı, genel kurulun 15. maddesiyle eski yöneticilere sorumluluk derecelerine göre ceza davası açılıp açılmayacağı konusunda yönetim kuruluna yetki verildiği,alınan kararın 1163 sayılı Kanun’un 98. maddesinin yollaması ile TTK"nun sorumluluğa ilişkin düzenlemelerine aykırı olduğu, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarına
karar verilmesi halinde dava açma yetkisi denetim kuruluna ait olup, denetçilere ait bir yetkinin kullanılması konusunda genel kurulca yönetim kuruluna yetki verilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı kooperatifin 06.03.2011 tarihli Genel Kurul toplantısında alınan 8-9-10-12-15 nolu kararların iptaline, 6. maddenin iptaline ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ... davalı vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacının temyiz itirazının incelenmesine gelince, dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 45/2 nci maddesi, "genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4 ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır." hükmünü, aynı Kanun"un 51/1 nci maddesi ise “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur” hükmünü içermektedir. Kooperatif anasözleşmesinin 33/2. maddesinde ise, genel kurulda kararların , ortakların ¼ ünün hazır olması şartıyla oylama sırasındaki mevcudun yarından fazlasının oyu ile alınacağı düzenlenmiştir.
Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, BK"nun 19 ve 20. maddeleri hükümlerine göre mutlak butlanla batıldır.
Somut olayda ise, 06.03.2011 tarihli genel kurul toplantısının 6. maddesinin görüşülmesine kayıtlı 2030 ortaktan 702 ortağının katılımı ile başlamış olup, toplantı nisabı (508) gerçekleşmiştir. Anılan kararın oylamasında kullanılan 436 oyun 6"sı geçersiz sayılırken 271 tanesi kabul, 159 ret oyu olarak belirlenerek maddenin kabul edildiği tutanağa yazılmıştır. Ancak, Anasözleşmenin 33 üncü maddesinin 2 nci fıkrasındaki "yarıdan fazlası" ibaresi karşısında 702 kişi ile yapılan toplantıdaki karar yeter sayısının 351 olduğu açıktır. Maddenin görüşülmesine 436 kişinin katıldığının kabulü halinde bu kez de toplantı nisabı sağlanmamış olacaktır. Bu durumda, 271 kabul oyu ile alınan gündemin 6. maddesinin karar yeter sayısı yokluğundan dolayı mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile bu maddeye ilişkin davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, davalıdan alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verlidi.