Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1296 Esas 2022/3545 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1296
Karar No: 2022/3545
Karar Tarihi: 28.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1296 Esas 2022/3545 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalıların aracıyla müvekkilin kargosu taşınırken kaza meydana gelmiş ve mahkeme davalı ...'ın aracın maliki olduğunu, davalı ...'ın ise sürücüsü olduğunu tespit etmiştir. Mahkeme davacının haksız fiil nedeniyle 112.137,56 TL tazminat ve 10.000 TL maddi tazminat taleplerini davalılardan talep edebileceğine karar vermiştir. Davacının ıslah öncesi talebi olan 10.000 TL bedelle bağlı kalınarak davalı ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilmiştir. Kanun maddeleri ise; dava konusu meblağın 40.415.-TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. madde, diğer kanun maddeleri belirtilmemiştir.
11. Hukuk Dairesi         2021/1296 E.  ,  2022/3545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Kula Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.11.2020 tarih ve 2019/74 E. - 2020/247 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 40.415.-TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin Türkiye genelinde kargo hizmeti veren bir şirket olduğunu, davalı ... adına kayıtlı ve sürücüsü diğer davalı ... olan araç ile müvekkiline ait kargo taşınmakta iken trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin büyük çapta hasarının söz konusu olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı ...'ın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, meydana gelen bu trafik kazası sonucu müvekkili şirketin müşterilerine ait kargoların hiç birinin kurtarılamadığını, müvekkili tarafından müşterilerin zararlarının giderilmesi için müşterilerden zarar tazmin talebinin istendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bozma kararından sonra 15/01/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile artırılan asıl alacak ve ticari faiz olmak üzere toplam 152,137,56 TL’nin sadece davalı ...'dan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... ve ... vekili, müvekkili ... ile davacı arasında hiçbir hukuki ilişkinin olmadığını, ...'ya ait aracın davacı şirket tarafından kiralandığı kabul olunduğuna göre bu araçtan kaynaklanan zararlardan kira süresi içerisinde davacının sorumlu olduğunu, kaza yapan aracın davacı şirketin hangi yüklerini taşıdığının belli olmadığını, bu araçta kimin veya kimlerin hangi ağırlık ve miktarda yüklerin taşındığını anlamanın mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., taşınan kargo içerisinde nasıl bir emtia olduğunun, değerinin, gerçekten bu kazada telef olup olmadığının, ağırlığı yahut hacminin belli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamanın sonucunda, davalı ...'nın sözleşmenin tarafı olmadığı, dava ile bir ilgisinin bulunmadığı, bu nedenle bu davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiği, davalı ...'nın ise aracın maliki olduğu ve davacı ile arasında alt taşıma sözleşmesinin bulunduğu, diğer davalı ...'ın ise araç sürücüsü olarak haksız fiil hükümlerine göre sorumluluğunun bulunduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre davacının 112.137,56 TL tazminat bedelini ve talep ettiği 50.000.-TL faiz alacağını bu davalılardan talep edebileceği, davacı tarafından davalı ...'ya yönelik talep edilen bedel bilirkişi raporu doğrultusunda bozma ilamından sonra ıslah edilmişse de, ıslah işleminin yapıldığı tarihte bozma ilamından sonra ıslahın yapılamayacağı nedeniyle davacının ıslah öncesi talebi olan 10.000.-TL bedelle bağlı kalınarak hüküm kurulmasının gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulüne, davalı ... yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine, 10.000,00 TL'nin davalı ... ve ...'tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 144,70 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 28/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara