Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/882 Esas 2022/11085 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/882
Karar No: 2022/11085
Karar Tarihi: 02.11.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/882 Esas 2022/11085 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2022/882 E.  ,  2022/11085 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2017 tarihli ve 2016/626 esas, 2017/103 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 30/12/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 17/10/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 08/12/2014 tarihli ve 2014/98559 soruşturma, 2014/2859 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, tedbirin infazı için İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, uyarılmasına rağmen yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle dosyanın kapatıldığı,
    3- İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararının kaldırılarak 21/07/2016 tarihli ve 2016/63381 soruşturma, 2016/23558 esas, 2016/19434 sayılı iddianame ile İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4- Sanığın 28/10/2016 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 07/12/2016 tarihli ve 2016/108901 soruşturma, 2016/38930 esas, 2016/32474 sayılı iddianamesi ile, İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesine 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi gereğince doğrudan kamu davası açıldığı, İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/12/2016 tarihli ve 2016/954 esas, 2016/867 sayılı birleştirme kararı ile davanın 2016/626 esas sayılı dava ile birleştirilmesine karar verildiği,
    5- İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 16/02/2017 tarihli ve 2016/626 esas, 2017/103 sayılı kararı ile; sanığın 17/10/2014 tarihli eyleminden beraatine, birleşen davaya konu 28/10/2016 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanunun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, kararın 23/02/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/12/2014 tarihli ve 2014/98559 soruşturma, 2014/2859 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama neticesinde, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri
    uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanunun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine dair İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2017 tarihli ve 2016/626 esas, 2017/103 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5237 sayılı Kanun'un 191. maddesinde yer alan, "... (2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır... (4) Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır. (5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında,
    Somut olayda, şüphelinin 17/10/2014 tarihli eylemine ilişkin olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararı takiben, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/626 esasına kayden yapılan yargılama esnasında, şüphelinin 28/10/2016 tarihli eylemine ilişkin olarak açılan kamu davasının da İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/12/2016 tarihli ve 2016/954 esas, 2016/867 sayılı kararı ile anılan Mahkemenin 2016/626 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek yapılan yargılama sonunda, sanığın 17/10/2014 tarihli ilk eylemine ilişkin olarak beraatine, 28/10/2016 tarihli eylemine ilişkin olarak ise mahkumiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 08/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin karara esas teşkil eden 17/10/2014 tarihli eylemine ilişkin beraat kararı verildiğinden anılan kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın da geçerliliğini yitirdiği, bu itibarla 28/10/2016 tarihli eylemin sanığın ilk eylemi olduğu nazara alınarak 5237 sayılı Kanun'un 191/2. maddesi uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığınca yeniden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi hususunda gereğinin yerine getirilmesi için durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2017 tarihli ve 2016/626 esas, 2017/103 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, 17/10/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 08/12/2014 tarihli ve 2014/98559 soruşturma, 2014/2859 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 21/07/2016 tarihli iddianamesi ile kamu davasının açılmasından sonra, sanığın 28/10/2016 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 07/12/2016 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi gereğince doğrudan kamu davası açıldığı, İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesince her iki davanın birleştirilmesine karar verilerek İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2017 tarihli ve 2016/626 esas, 2017/103 sayılı kararı ile; sanığın 17/10/2014 tarihli eyleminden beraatine, birleşen davaya konu 28/10/2016 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay
    hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun'un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
    5237 sayılı Kanun'un 191. maddesinde yer alan, "... (2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır... (4) Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır. (5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında,
    Somut olayda, şüphelinin 17/10/2014 tarihli eylemine ilişkin olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararı takiben, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/626 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında, şüphelinin 28/10/2016 tarihli eylemine ilişkin olarak açılan kamu davasının da İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/12/2016 tarihli ve 2016/954 esas, 2016/867 sayılı kararı ile aynı Mahkemenin 2016/626 esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilerek yapılan yargılama sonunda, sanığın 17/10/2014 tarihli ilk eylemine ilişkin olarak beraatine, 28/10/2016 tarihli eylemine ilişkin olarak ise mahkûmiyetine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 08/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin karara esas teşkil eden 17/10/2014 tarihli eylemine ilişkin beraat kararı verildiğinden kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın da hukuki geçerliliğini yitirdiği, bu itibarla 28/10/2016 tarihli eylemin sanığın ilk eylemi olduğu dikkate alınarak 5237 sayılı Kanun'un 191/2. maddesi uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığınca yeniden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerektiği, bu nedenle kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden mahkemece “durma” kararı verilerek 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince işlem yapılması için dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D-) Karar:
    Açıklanan nedenlerle, mahkemesince kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi gereğince durma kararı verilerek 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince işlem yapılması için dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2017 tarihli ve 2016/626 esas, 2017/103 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    02/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara