Esas No: 2022/877
Karar No: 2022/11080
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/877 Esas 2022/11080 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/877 E. , 2022/11080 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/11/2020 tarihli ve 2020/207 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 05/01/2022 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 18/09/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Sivas Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 01/11/2018 tarihli ve 2018/16505 soruşturma, 2018/222 sayılı karar ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz süresinin 7 gün olarak gösterildiği, kararın şüpheliye tebliğ edilerek tedbirin infazı için Sivas Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Sivas Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, şüphelinin uyarılmasına rağmen yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle dosyanın kapatılmasına karar verildiği,
3- Erteleme kararı kaldırılarak Sivas Cumhuriyet Başsavcılığının 12/07/2019 tarihli ve 2018/16505 soruşturma, 2019/3221 esas, 2019/2378 sayılı iddianamesi ile Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2019/761 esas, 2020/576 sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın karara itiraz ettiği,
5- İtirazı inceleyen mercii Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 30/11/2020 tarihli ve 2020/207 değişik iş sayılı kararı ile, itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Sivas Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/11/2018 tarihli ve 2018/16505 soruşturma, 2018/222 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2019/761 esas, 2020/576 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/11/2020 tarihli ve 2020/207 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği gözetilerek yapılan incelemede,
Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 29/04/2021 tarihli ve 2019/7784 esas, 2021/5441 karar sayılı ilâmında da değinildiği üzere, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde de sanığın bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresinin de gösterilmesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılması gerektiği, böyle bir bildirimin olmadığı durumda sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiği, somut olayda, şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar her ne kadar 02/11/2018 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, söz konusu karara karşı itiraz yoluna başvuru süresinin 15 gün yerine 7 gün olarak belirtilmek suretiyle şüphelinin yanıltıldığı, usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmaması nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın kesinleşmediği cihetle, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/11/2020 tarihli ve 2020/207 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 18/09/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda Sivas Cumhuriyet Başsavcılığının 01/11/2018 tarihli ve 2018/16505 soruşturma, 2018/222 sayılı kararı ile, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli ve 2019/761 esas, 2020/576 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın karara itiraz etmesi üzerine Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/11/2020 tarihli ve 2020/207 değişik iş sayılı kararı ile, itirazın reddine karar verildiği, anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre;
Şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına
başlanamayacağı, somut olayda, şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar 02/11/2017 tarihinde şüpheliye tebliğ edilmiş ise de, karara karşı itiraz yoluna başvuru süresinin “15 gün” yerine “7” gün olarak belirtilmek suretiyle şüphelinin yanıltıldığı, Anayasanın Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması başlıklı 40. maddesindeki düzenleme ile 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 171, 172 ve 173. maddeleri uyarınca, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararda kanun yolu başvuru süresinin şüpheliyi yanıltacak biçimde “7 gün” olarak gösterildiği, bu nedenle kararın usulüne uygun şekilde kesinleştiğinden sözedilemeyeceği, usulsüz olarak verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, bu nedenle sanığın yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiğinden sözedilemeyeceği anlaşıldığından; mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak erteleme ve denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesi nedeniyle merciince itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; mahkemece, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için Sivas Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiğinden, mercii tarafından “itirazın kabulü” yerine reddine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Sivas 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/11/2020 tarihli ve 2020/207 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
02/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.