Esas No: 2020/3910
Karar No: 2022/18501
Karar Tarihi: 07.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/3910 Esas 2022/18501 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2020/3910 E. , 2022/18501 K.Özet:
Sanıkların \"defter ve kayıtlarda muhasebe hilesi yapma\" suçundan mahkûmiyetleri ve hükümlerine ilişkin temyiz incelemesi yapılan kararda, öncelikle lehe kanun olarak 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun'un 359. maddesi uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin objektif koşullarının varlığı halinde, CMK'nın 231/7. maddesi uyarınca diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve resen mahkemece değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. İlgili kararda belirtilen kanun maddeleri şöyledir: 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleri ile değişik 213 sayılı Kanun'un 359. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi, CMK'nın 231/7. ve 8. maddeleri, 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6545 sayılı Kanun'un 72. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve kayıtlarda muhasebe hilesi yapma
...
...
1-Sanık ... hakkında “defter ve kayıtlarda muhasebe hilesi yapma“ suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik temyizin incelenmesinde:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğundan; katılan vekilinin temyiz talebinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile mercisinde incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2-Sanıklar ... ve ... haklarında “defter ve kayıtlarda muhasebe hilesi yapma“ suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyizin incelenmesinde:
a)Hükümlerden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b)Kabule göre de; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.06.2008 tarih ve 2008/7-133-162 sayılı kararında açıklandığı üzere, koşullu bir düşme nedeni oluşturan "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" müessesesinin objektif koşulların varlığı halinde, CMK'nın 231/7. maddesi uyarınca diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re'sen mahkemece değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla; CMK'nin 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki hükmün ancak yürürlük tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanabileceği gözetildiğinde engel adli sicil kayıtları olmayan, yeniden suç işlemeyeceklerine dair kanaat oluştuğundan bahisle TCK‘nin 51.maddesi uyarınca cezaları ertelenen, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul eden ve suça konu zararın giderilmesi hususunda katılan kurum ile uzlaştıklarını bildiren sanıklar hakkında, suçtan kaynaklanan zararının giderilip giderilmediğinin katılan kurumdan sorulmasından sonra, sonucuna göre CMK‘nin 231. maddesinin uygulanma şartlarının öncelikli olarak tartışılması gerektiği gözetilmeden, şartları oluşmadığından bahisle CMK‘nin 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.