Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3927 Esas 2012/6007 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3927
Karar No: 2012/6007
Karar Tarihi: 15.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3927 Esas 2012/6007 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini isteyen bir tapu iptali ve tescil davasıdır. Davacı, kooperatif üyeliğini davalıya devrettiğini ancak daireyi tüm borçlarını ödemesine rağmen davalıya devredilerek tescil edildiğini iddia ederek dava açmıştır. Mahkeme, davacının dilekçesinin sahte olduğuna dair iddiasının iyiniyetli davalıya karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davada taraf olmayan kooperatifin de sürece dahil edilmesi gerektiğini ve kooperatifin yokluğunda verilen kararın doğru olmadığını belirterek kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: Tapu Kanunu'nun 36. maddesi, Medeni Kanun'un 713. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2012/3927 E.  ,  2012/6007 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... Konut Yapı Kooperatifi"ne 1987 yılında üye olduğunu ve kur"a sonucu B blok 3. Kat 6 numaralı dairenin, müvekkiline tahsis edildiğini, müvekkili tarafından tüm borçların ödenmesine rağmen, adı geçen dairenin kooperatifçe davalıya devredilerek tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının 29.07.1994 tarihli dilekçe ile üyeliğini müvekkili olan davalıya devrettiğini dava dışı kooperatife bildirmesi üzerine üyelikten ihraç edilerek yerine davalının üyeliğe kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin tapuya güven ilkesine istinaden dava konusu taşınmazın mülkiyet hakkını iktisap ettiğini, ayrıca davanın da zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının kooperatif üyeliğini davalıya devrettiği ve kooperatifin de davacıya tahsis edilen daireyi davalı adına tescil ettirdiği, devir işlemine dayanak olan 29.07.1994 tarihli dilekçede sahtecilik yapıldığına dair iddiasının TMK"nun 1023. maddesi gereğince iyiniyetli davalıya karşı ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dava, sahte belgeye dayandığı ileri sürülen hisse devri işlemine dayanarak oluşturulan tapu kaydının iptali ve tescili istemlerine ilişkindir. Zira, bu dava sonunda davanın kabulüne karar verilmesi halinde, bu karar, davalının üyeliği devir aldığını kabul eden dava dışı kooperatif nezdinde davalı adına oluşan üyelik kaydının iptaline ve bu üyeliğin davacıya ait olduğuna ve bu üyeliğe bağlı daire tapusunun da davacı adına tesciline yönelik sonuçlar doğuracağından, ... Yapı Kooperatifi"nin de hukukunu etkileyecektir. Anılan kooperatifin yokluğunda görülen davada verilen kararın ona karşı infaz edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Davada taraf olmayanın durumu tartışılarak onun leh veya aleyhinde bir karar verilemez. Bu durumda, davanın anılan kooperatife de yöneltilmesi gerektiğinden, kooperatifin sicilden terkin edilmiş olması halinde ihyasının sağlanarak, sonrasında kooperatif aleyhine dava açması için davacıya süre verilmesi, açtığında davanın işbu dava ile birleştirilmesi, kooperatifin varsa delillerinin de değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, kooperatifin yokluğunda yapılan yargılama sonunda hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara