Esas No: 2020/11258
Karar No: 2022/11108
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/11258 Esas 2022/11108 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/11258 E. , 2022/11108 K.Özet:
Sanık, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, ertelenmesi kararının yanlış adrese yapılan tebligat nedeniyle usulsüz olduğu belirtilmiştir. Aynı zamanda suçun, önceki tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlenip işlenmediğini ve önceki davada verilen hükümün araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, sanığın cezasının hesap hatası sonucu eksik belirlendiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi, ve CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1) 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmüne aykırı olarak sanığın 20/01/2015 tarihli eylem nedeniyle verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının bilinen son adres yerine Mernis adresine yapılan, tebligat usulsüzdür. Bu durumda karar sanık tarafından öğrenilmiş olsa bile kesinleştiğinden söz edilemez. Dolayısıyla bu usulsüzlüğü ortadan kaldırmak için, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın, yükümlülüklere uymama eylemini, 12/02/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirmesi nedeniyle kovuşturma şartları oluşmadan dava açılması,
2) Kabule göre de; suç tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı uyarınca tabi tutulduğu tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi'' kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı
verilmiş ise; 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıca madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz" hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca "davanın düşmesine", karar verilmesi,
b) Sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararının denetim süresi içinde işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilmiş bir "kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise; bu suç nedeniyle 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde gösterilen dava açma şartlarının gerçekleştiğinin sabit görülmesi halinde yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibariyle 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. maddesi hükümleri çerçevesinde bir karar verilmesi,gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3) Sanık hakkında TCK'nın 191/1. maddesi uyarınca hükmedilen “2 yıl” hapis cezasından aynı Kanunun 62/1. maddesi uyarınca 1/6 indirim yapılırken “1 yıl 8 ay” yerine, hesap hatası sonucu “1 yıl 6 ay” olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
Sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 02/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.