23. Hukuk Dairesi 2012/4830 E. , 2012/5997 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkiline borcunu ayrıntılı olarak gösteren ihtarnameler gönderilmediğini, borçlu üyelerden bir kısmı hakkında ihraç kararı verildiğini ileri sürerek, ihraç kararının iptalini, kooperatif üyesi olduğunun tesbitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya gönderilen ihtarların ayrıntılı olduğunu, iddialarının doğru olmadığını, davacının mali yükümlülüklerini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıya gönderilen ihtarnamelerde borcun ayrıntılı olarak gösterildiği, eşitlik ilkesinin ihlâli iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine; Dairemizin 14.11.2011 tarih 2011/2002 esas 2011/1664 karar sayılı ilamıyla; ilk ihtarname tarihi itibariyle anasözleşmenin 14/2. maddesinde öngörülen 30 günlük sürenin geçip geçmediğinin anlaşılamadığı, borç detaylarının denetlenemediği, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanıldığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıya gönderilen ihtarnamede şerefiye ve asıl borç miktarları ayrı ayrı gösterilmiş ise de; gerçekte davacının kooperatife daha az borcu olduğu, 2008 yılı Mart ayı aidatının muaccel olmadığı, bu durumda ihtarların gerçek borç miktarını göstermediği gerekçesiyle ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.