Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3517 Esas 2012/5987 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3517
Karar No: 2012/5987
Karar Tarihi: 12.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3517 Esas 2012/5987 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandı. Davacı, davalının yaptığı inşaatta birçok eksik ve kusur olduğunu iddia ederek 10.000 TL'lik bedelin tahsilini talep etti. Sonrasında talebini 5.750 TL arttırarak 15.750 TL'ye çıkardı. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vererek, davacının bağımsız bölümlerdeki eksik ve kusurlu işler bedelinin yanı sıra ortak yerlerdeki eksik ve kusurlu işler bedelinin tamamının davalı yükleniciden tahsiline hükmetti. Ancak bu karar, talep aşıldığı ve ortak yerlerdeki eksik ve kusurlu işlerin bedelinin teslim tarihine değil, geçen yıllara göre hesaplandığı için hatalı bulundu. Hükmün temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi (HUMK 74. mad.)
23. Hukuk Dairesi         2012/3517 E.  ,  2012/5987 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı arsa sahibi vekili, davalı yüklenici ile aralarında 03.09.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, ancak davalının dava konusu .... 13 pafta, 255 ada, 52-53-54-55 nolu parsellere yaptığı inşaatın birçok eksik ve kusuru bulunduğunu, çatının aktığını, merdiven korkuluklarının ahşap yapıldığını, bu ve diğer eksik ve kusurlu işler bedelinden şimdilik 10.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davacı, 20.02.2012 tarihli dilekçesinde talebini 5.750,00 TL arttırarak, 15.750,00 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı yüklenici vekili, davacının ihtirazi kayıt ileri sürmeden 2003 yılında taşınmazları alıp kullandığını, kullanımından dolayı oluşan zararlardan sorumlu tutulamayacaklarını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu davacıya ait bağımsız bölümlerde, ortak yerlerden davacı payına düşen eksik ve kusurlu işler bedelinin 34.000,00 TL olduğu gerekçesiyle, bu miktarın davadan itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dava, taraflar arasında imzalanan 03.09.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, davacı ilk aşamada davasını 10.000,00 TL üzerinden açmış; bilahare 20.02.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle, talebini 5.750,00 TL arttırarak 15.750,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Talep edilen eksik ve kusurlu işler bedeli toplamı 15.250,00 TL olduğu halde, mahkemece talep aşılarak 34.000,00 TL eksik ve kusurlu işler bedelinin davalıdan tahsiline hükmedilmesi, 6100 sayılı HMK"nun 26. maddesine (HUMK 74. mad.) açıkça aykırı olduğundan kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
    2-Davacı arsa sahibi sözleşme uyarınca kendisine verilecek bağımsız bölümlerdeki eksik ve kusurlu işler bedeli ile ortak yerlerdeki eksik ve kusurlu işler bedelinin davalı yükleniciden tahsilini istemiştir. Mahkemece ortak yerlerdeki eksik ve kusurlu işler bedelinin tamamının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda ortak yerlerde saptanan eksik ve kusurlu işler bedelini, davacı arsa sahibinin arsa payı oranında talep edebileceği hususu gözardı edildiği gibi, ortak yerlerdeki eksik ve kusurlu işlerin bedelinin teslim tarihi itibariyle değil, geçen yıllar itibariyle saptanmak suretiyle yanılgıya düşülmüştür. Yine, evvelce gönderilmiş bir temerrüt ihtarı yoksa davalı tarafın dava açılmakla temerrüde

    .../...
    S.2


    düşeceği ve asıl dava ile ilgili faizin davanın açılış tarihinden, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması ve alacak miktarının ıslah edilmesi halinde ıslah edilen miktara da ıslah tarihinden faiz yürütülebileceği dikkate alınmadan bu konuda da hataya düşülerek hüküm kurulması usul ve yasaya uygun olmamış, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara