Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1528 Esas 2022/3639 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1528
Karar No: 2022/3639
Karar Tarihi: 09.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1528 Esas 2022/3639 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı kurumun müşterilerinden alması gereken paraların davalı banka tarafından haksız bir şekilde tutulduğu iddiası ile açtığı davada, mahkemece yapılan yargılama sonucu davacının talebinin kısmen kabul edildiği ancak yapılan ödemelerin kanuna aykırı olarak faiz yönünden düşülmediği için kararın bozulduğu anlatılıyor. Daire, ödemelerin faizin düşülmesi gerektiğini ve kanuna aykırı olarak faiz yönünden hüküm kurulduğunu belirterek kararı bozuyor. TBK'nın 100. maddesine göre ödemelerin öncelikle faiz alacağından düşülerek bakiye asıl alacak ve işleyecek faiz belirlenmeli, ödenen miktar yönünden ise karar verilmesine yer olmadığı vurgulanıyor. Kanun maddesi, ödemelerin hangi sıraya göre tahsil edileceğini belirtiyor.
11. Hukuk Dairesi         2021/1528 E.  ,  2022/3639 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24.09.2020 tarih ve 2019/116 E. - 2020/459 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinden gelir/aylık alan hak sahiplerinin aylıklarının davalı banka aracılığıyla ödendiğini, taraflar arasındaki protokol hükümlerince maaş hesaplarında 6 ay hareket bulunmaması halinde hesapların kurum hesabına aktarılması gerektiği halde haksız olarak 62.995,44 TL paranın bekletildiğini, %60 vadeli mevduat faizi üzerinden faiz hesaplanması gerektiğini ileri sürerek, 37.797,27 TL faiz ile 62.995 TL ana paranın kurum hesaplarına intikal tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, protokolde aktarma işleminin geç yapılması halinde işleyecek faiz oranının belirtilmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte %5 vadesiz mevduat faizi uygulanabileceğini, faize faiz istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, bankacı bilirkişiden alınan önceki raporlar, rapora karşı tarafların itirazları, taraflarca delil olarak dayanılan belgeler, vadesiz mevduat faiz oranları ve diğer unsurlar dikkate alınarak, gerekçeli ve denetime elverişli olarak davacının dava tarihi itibari ile toplam borç tutarının sadece 2.774,68 TL faiz borcu olduğu, anapara olarak kalan borç bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2.774,68 TL faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, taraflar arasında imzalanan protokol gereği davacı kurumdan aylık alan hak sahiplerinin maaş hesaplarında 6 ay hareketlilik bulunmaması halinde kurum hesabına aktarılması gereken paranın haksız olarak bekletildiği iddiasına dayanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
    Mahkemece 27/11/2014 tarihli karar ile Dairemizin 20/12/2012 tarih 2011/11541 Esas 2012/21399 Karar sayılı ilk bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile 14.225,95 TL’nin 7.888,50 TL asıl alacağı oluşturan bölümüne dava tarihinden itibaren işleyecek oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dairemizin 2015/12061 Esas 2016/9514 Karar sayılı bozma ilamı ile de “..Davalı, 7.888,50 TL'nin dava tarihinden sonra 21.06.2007 tarihinde kurum hesaplarına aktarıldığını savunmuş olup, yapılan ödemeler var ise borcu söndürücü mahiyette olduğundan, mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle ödeme tarihine kadarki faiz alacağı ve miktarı itibariyle kesinleşen asıl alacak miktarı nazara alınarak yapılan ödeme sonucu ne kadarlık kısım yönünden davanın konusuz kaldığının belirlenmesi ve buna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı...” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece uyulan ikinci bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonunda 2.774,68 TL faiz alacağının tahsiline karar verilmiş ise de, yargılama sırasında yapılan ödemelerin 6098 sayılı TBK'nın 100. maddesi uyarınca öncelikle faiz alacağından düşülerek bakiye kalan asıl alacak ve işleyecek faizi yönünden karar verilmesi, ödenen miktar yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekir iken, çelişki oluşturacak şekilde kanuna aykırı olarak faiz yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 09/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara