Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7824 Esas 2022/7303 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/7824
Karar No: 2022/7303
Karar Tarihi: 26.09.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7824 Esas 2022/7303 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/7824 E.  ,  2022/7303 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

    Yağma, mütecaviz sarhoşluk ve kasten adam öldürme suçlarından hükümlü ...’in cezalarının 36 yıl ağır hapis cezası olarak içtimaına ve hükümlünün 25/06/1996 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere şartla tahliyesine dair Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin 07/11/2002 tarihli ve 2002/546 müteferrik sayılı kararını müteakip, hükümlünün bihakkın tahliye tarihi olan 23/03/2026 tarihinden önce denetim süresi içinde 25/02/2003 tarihinde kasıtlı bir suç işlediği ve hapis cezasına mahkum olduğu gerekçesiyle, şartla tahliye kararının geri alınmasına, ikinci suçun işlendiği 25/02/2003 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 23/03/2026 arasındaki sürenin aynen infazına ilişkin Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/04/2015 tarihli ve 2015/486 değişik iş sayılı kararını müteakip, hükümlünün 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 48. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 107. maddesinde yapılan değişiklik kapsamında durumunun yeniden değerlendirilmesine yönelik talebinin, 7242 sayılı Kanun uyarınca hükümlü lehine düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/04/2020 tarihli ve 2006/712 Esas, 2006/967 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/05/2020 tarihli ve 2020/174 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
    Hükümlünün Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin 07/11/2002 tarihli ve 2002/546 müteferrik sayılı kararı ile 25/06/1996 tarihinden itibaren şartla tahliye edilmesine karar verilmiş ise de; denetim süresinin esasen şartla tahliye kararının verildiği 07/11/2002 tarihinde başladığı, hükümlünün hangi tarihte şartla tahliyeye hak kazandığının tespiti bakımından 25/06/1996 tarihinin önem arz ettiği, şartla tahliye tarihinin bu tarihten itibaren başlatılamayacağı gözetilerek yapılan incelemede;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Zaman bakımından uygulama" başlıklı 7/3. maddesinin "Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır." ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 48. maddesiyle değişik 107/13. maddesinde yer alan "Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün; a) Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin, b) (Değişik: 25/5/2005-5351/8 md.) Yükümlülüklerine aykırı davranması hâlinde, bu yükümlülüklere uymama tarihi ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla ihlalin niteliğine göre takdir edilecek bir sürenin, Ceza infaz kurumunda aynen çektirilmesine karar verilir." şeklinde yer alan düzenleme ile koşullu salıvermenin geri alınmasına ilişkin anılan değişikliğin madde gerekçesinde "maddenin onüçüncü fıkrasında yer alan mevcut düzenlemeye göre hükümlü, koşullu salıverildikten sonra işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı çok az hapis cezası alsa bile suç tarihi ile hakederek tahliye tarihi arasında kalan süreyi aynen infaz etmektedir. Bu durum uygulamada, verilen cezanın neticeleri bakımından adaletsiz bir sonuç doğurduğu gerekçesiyle eleştirilmektedir. Fıkrada yapılan değişiklikle, koşullu salıverilme sürecinde denetim süresi içinde suç işleyen hükümlünün sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı süreyi ceza infaz kurumunda geçirmesi öngörülmektedir. Başka bir ifadeyle, geri alınan süre bakımından yeni bir kriter belirlenmekte ve ikinci suçun cezasının iki katı sürenin aynen infaz edilmesi amaçlanmaktadır. Ancak bu süre, hakederek tahliye tarihini geçemeyecektir. Diğer yandan, denetim süresi içinde işlenen ikinci suçun cezası, genel hükümlere göre ayrıca infaz edilecektir." şeklindeki açıklama karşısında;
    İnfaz hukukunda hükümlünün ceza evinde geçirmesi gereken süre ile koşullu salıverildikten sonra belirlenen denetim süreleri bakımından lehine olan hükümlerin alınarak karma bir uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, hükümlünün 647 sayılı Kanun uyarınca şartla tahliye edildiği, bu nedenle 647 sayılı Kanun’un hükümlünün ceza evinde geçirmesi gereken süre bakımından da lehe olduğu, çapraz ve karma bir uygulama yapılamayacağının anlaşılması karşısında, denetim süresinin 5275 sayılı Kanun'a göre tayin edilemeyeceği ve hükümlünün koşullu salıverildikten sonra belirlenen denetim süresinin 647 sayılı Kanuna göre belirlenmesi gerektiği, bu sürenin ise bihakkın tahliye tarihi olan 23/03/2026 tarihine kadar devam edeceği gözetilerek yapılan değerlendirmede,
    Hükümlünün, 25/02/2003 tarihinde işlediği kasten yaralama suçundan Manisa Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/189 Esas, 2005/237 sayılı kararıyla 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi nedeniyle bu sürenin 2 katı olan 8 aylık sürenin aynen infazına karar verilmesi gerektiği, bu sürenin ise 25/02/2003-25/10/2003 tarihleri arasını kapsadığı,
    7242 sayılı Kanun'un 48. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'un 107. maddenin 13. fıkrasının (a) bendinde yer alan "kalan cezasının aynen" ibaresi "başlamak ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her bir suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin" ibaresi olarak değiştirilmiş olup, yasal değişiklikle kastedilenin hükümlünün denetim süresi içerisinde işlediği suçun koşullu salıverme tarihinden başlamak üzere değerlendirilmesi olmayıp her suç için işlendiği tarihten itibaren bihakkın tahliye tarihine kadar değerlendirilerek 5275 sayılı Kanun'un 107/13. maddesi gereğince aynen infazına karar verilecek sürenin hesaplanması olduğu, bu yeni durum karşısında anılan yeni düzenlemenin hükümlü lehine değerlendirilip şartla tahliyenin geri alınması suretiyle aynen infazına karar verilecek sürenin 25/02/2003-25/10/2003 olarak belirlenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uyarlama talebinin reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 30/05/2022 gün ve 94660652-105-45-8440-2022-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden, Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/05/2020 tarihli ve 2020/174 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara