Esas No: 2022/2407
Karar No: 2022/3671
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2407 Esas 2022/3671 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/2407 E. , 2022/3671 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.03.2021 tarih ve 2021/39 E- 2021/291 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.11.2021 tarih ve 2021/1478 E- 2021/1276 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ...'nde 25457 sicil numarası ile.... MERSİS numarasında kayıtlı bulunan A-KOÇ İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ortaklarından olduğunu, şirketin üzerine tescilli 01 DV 213, 01 FD 214, 01 PH 451 plakalı araçların bulunduğunu, şirketin terkin edilmesi nedeni ile söz konusu araçlarla ilgili olarak yasal işlemlerin yapılamadığını ileri sürerek ...'nde 25457 sicil numarası ile kayıtlı bulunan A-KOÇ İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak ...'ın görevlendirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından yapılan terkin işleminin hukuka uygun gerçekleştirildiğini, davalıya atfedilebilecek kusur olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet verilmediği ve yasal hasım konumunda olunduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacaklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, ihyası istenilen şirketin sicil kaydının TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca 27.02.2015 tarihinde re’sen ticaret sicilinden silindiği, şirket adına kayıtlı araç bulunmakla birlikte ihya isteminin 5 yıllık yasal süre içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, ihyası istenilen şirketin TTK'nın geçici 7. maddesi uyarınca münfesih sayıldığından bahisle 27.02.2015 tarihinde re'sen sicilden terkin edildiği, TTK'nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerde sicilden re'sen terkin edileceği düzenlendiği, söz konusu maddenin 11. fıkrası gereğince şirketin ticaret sicilinden re'sen kaydının silinmesi için Ticaret Sicil Müdürlüğünün evvela geçici 7. maddenin 4/a ve 4/b fıkralarında gösterilen hususları yerine getirmesi gerektiği, yasada gösterilen bu usule uyulmadan şirketin kaydı sicilden terkin edildiği takdirde ticaret sicilinin silme işleminin iptali ile şirketin ihyasına karar verilebileceği, somut olayda, dava konusu şirketin... ve ... tarafından münferiden temsil edildiği, Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından Kanun'un geçici 7.madde 4/a fıkrasında gösterildiği gibi terkin işlemi uygulanmadan önce davalı ... tarafından düzenlenecek ihtarnamenin şirkete ve şirket yetkililerine ayrı ayrı tebliği gerektiği halde sadece şirkete ve şirkete yetkili ...'a gönderildiği, ayrıca şirketin diğer yetkilisi...'a ihtar gönderilmediği bu durumda şirketin sicil kaydının usule uyulmadan silindiği, her ne kadar mahkemece, terkin işleminin usulüne uygun olup olmadığı değerlendirilmeksizin davanın, TTK'nın geçici 7. madde 15. fıkrasının son cümlesinde öngörülen 5 yıllık yasal süre içerisinde açılmamış olduğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiş ise de; 5 yıllık hak düşürücü sürenin göz önüne alınması için öncelikle ortada usulüne uygun yapılmış bir terkin işleminin bulunması gerektiğinden mahkemece belirtilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı, talep dilekçesinde şirketin ek tasfiye işlemlerinin yapılması için yeninden ihyasına karar verilmesini ve şirkete tasfiye memuru görevlendirilmesini talep etmiş ise de; şirketin sicil kaydının usulüne uyulmadan silindiği anlaşıldığından şirketin ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği, dava konusu terkin işlemi hukuka uygun olmadığından ve davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği gözetilerek yargılama giderlerinin de davalı tarafa yükletilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, ...'nün 25457 sicil numarasında kayıtlı iken 27/02/2015 tarihinde terkin edilmiş bulunan A-KOÇ İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin ihyasına ve ticaret siciline yeniden tesciline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasına göre davanın 5 yıllık yasal süre geçirildikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş olup, kararı istinafen inceleyen Bölge Adliye Mahkemesince, hak düşürücü sürenin incelenmesi için öncelikle usulüne uygun terkin işleminin olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, yapılan incelemeye göre de terkin işlemi usulüne uygun olmadığından davanın kabulüne karar verilmiştir. Kabule yönelik karar sonucu itibarı ile doğru ise de, Dairemizin yerleşik uygulamaları doğrultusunda, malvarlığı bulunan şirketlerin 10 yıl içinde tasfiye amacıyla ihyasına karar verilmesi gerekeceğinden, gerekçesi itibarı ile doğru olmamakla birlikte bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeyip, şirketin terkininin tescili sebebi itibarı ile ticaret sicil memurluğuna da atfı kabil kusur bulunmadığından, kararın hüküm fıkrasındaki yargılama giderlerine ilişkin 4. maddesinin (c) bendindeki “492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,” kısmın çıkarılarak yerine “492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,“ (d) bendindeki “d)-Davacı tarafından yatırılan 59,30.TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,” kısmı çıkarılarak yerine “d)-Davacı tarafından yatırılan 59,30.TL peşin harcın davacı üzerinde bırakılmasına” (e) bendindeki “6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 59,30.TL başvurma harcı, 22,00 TL tebligat gideri, 18,00.TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 137,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE” kısmı çıkarılarak yerine “6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 59,30.TL başvurma harcı, 22,00 TL tebligat gideri, 18,00.TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 137,30 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına” (f) bendinde yer alan “6100 Sayılı HMK'nın 330. maddesi gereğince davacı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT'ye göre hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,” kısmının tamemen çıkarılmasına, 6. maddesinde yer alan “6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davacının istinaf yargılaması sırasında yapmış olduğu 162,10 TL istinaf başvurma harcı, 22,00 TL tebligat gideri, 43,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 227,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE” kısmı çıkarılarak yerine “6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davacının istinaf yargılaması sırasında yapmış olduğu 162,10 TL istinaf başvurma harcı, 22,00 TL tebligat gideri, 43,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 227,10 TL istinaf yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına” yazmak suretiyle bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kanuna uygun olmayan husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasının, 4. maddesinin (c) bendindeki “492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,” kısmın çıkarılarak yerine “492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca karar tarihi itibarıyla alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,“ (d) bendindeki “d)-Davacı tarafından yatırılan 59,30.TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,” kısmı çıkarılarak yerine “d)-Davacı tarafından yatırılan 59,30.TL peşin harcın davacı üzerinde bırakılmasına” (e) bendindeki “6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 59,30.TL başvurma harcı, 22,00.TL tebligat gideri, 18,00 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 137,30.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE” kısmı çıkarılarak yerine “6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 59,30.TL başvurma harcı, 22,00 TL tebligat gideri, 18,00 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 137,30 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına” (f) bendinde yer alan “6100 sayılı HMK'nın 330. maddesi gereğince davacı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT'ye göre hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,” kısmının tamemen çıkarılmasına, 6. maddesinde yer alan “6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davacının istinaf yargılaması sırasında yapmış olduğu 162,10 TL istinaf başvurma harcı, 22,00 TL tebligat gideri, 43,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 227,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE” kısmı çıkarılarak yerine “6100 sayılı HMK'nın 326/1 maddesi gereğince davacının istinaf yargılaması sırasında yapmış olduğu 162,10 TL istinaf başvurma harcı, 22,00 TL tebligat gideri, 43,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 227,10 TL istinaf yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına” yazılmasına, HMK'nin 370/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/05/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, onamaya hükmetmek gerekirken, hükmün düzeltilerek onanması şeklindeki çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum.