Esas No: 2022/6210
Karar No: 2022/7376
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/6210 Esas 2022/7376 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/6210 E. , 2022/7376 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜMLER :1) Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 30/01/2020 tarih ve 2019/74 Esas – 2020/41 Karar sayılı;
a) Sanık ...’in maktul ...’ı kasten öldürme suçundan;5237 sayılı TCK’nin 81/1, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 25yıl hapis cezası,
bSanık ...’in katılanlar ..., ... ve ...’i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan ayrı ayrı (3 kez); TCK’nin 81/1, 35, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezaları ile mahkumiyetlerine dair kararı.
2)İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 23/10/2020 tarih ve 2020/826 Esas - 2020/1227 Karar sayılı;“İstinaf başvurularının esastan reddine” dair kararı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında, Dairemizin 23/02/2022 tarih ve 2021/7548 Esas – 2022/1393 Karar sayılı bozma ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 22/05/2022 tarih ve 2021/22348 sayılı itiraznamesi ile;
Sanık ... hakkında hakkında maktul ...’ı kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCK’nin 81/1, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası, katılanlar ..., ... ve ...’i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK’nin 81/1, 35, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezaları ile cezalandırılmalarına dair Silivri Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30/01/2020 tarih ve 2019/74 Esas – 2020/41 Karar sayılı hükümlere yönelik olarak sanık ve müdafii, katılanlar ..., ... ve ... vekili ile o yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan istinaf başvurularının esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 23/10/2020 tarih ve 2020/826 Esas – 2020/1227 Karar sayılı kararının, sanık müdafii ile katılanlar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 23/02/2022 tarih ve 2021/7548 Esas – 2022/1393 Karar sayılı kararı ile;
“1) Sanık ... hakkında maktul ...’a yönelik kasten öldürme suçu yönünden;
Sanık ... ile maktul ... ve katılanlar ....aban, ... ve ...’ın önceye dayalı herhangi bir tanışıklıkları olmadığı, bu nedenle aralarında öldürmeyi gerektirecek bir husumetin de bulunmadığı, aracın park yeri konusunda vale ile maktul ve katılanlar arasında olay öncesinde gerçekleşen tartışmanın sanık ... için öldürmeyi gerektirecek nitelikte bir husumet oluşturduğunun değerlendirilemeyeceği, sanığın öldürmeye elverişli ruhsatsız tabanca ile uzak mesafeden atış yaptığı, atış sayısının katılanların beyanlarına göre üç, araç üzerinde yapılan tespite göre ise iki adet olduğu, daha fazla ateş etme imkanı olmasına sanığın eylemine iki veya üç ateşten sonra kendisinin son verdiği, atışlardan birinin aracın arka plakasının sağ kısmında kaporta üzerine, diğerinin arka camın sol alt kısmına isabet ettiği, sağ arka koltukta oturan maktulün aracın arka plakasının sağ kısmından giren mermi çekirdeği ile öldüğünün tespit edildiği, katılanların beyanlarına göre sanık tarafından atılan üçüncü merminin ise araca isabet etmediği, sanığın araca binerek uzaklaşan maktul ve katılanların içinde bulunduğu araca uzak bir mesafeden ateş ettiği, bu haliyle sanık muhakkak değil ama, büyük bir ihtimalle gerçekleşecek olan neticenin meydana gelmesini kabullenmekte ve "olursa olsun" düşüncesi ile sonucu göze almakta olduğundan, sanığın olası kast ile hareket ettiği ve olası kast ile meydana gelen neticeden sorumlu olması gerektiği anlaşılmakla, sanığın maktul ...’a yönelik öldürme eylemi nedeniyle TCK’nin 81/1 ve 21/2. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde doğrudan kast ile hareket ettiği gerekçesi ile kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
2) Sanık ... hakkında katılanlar ..., ... ve ...’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçları yönünden;
Sanığın uzak mesafeden maktul ve katılanların içinde bulunduğu araca hedef gözetmeksizin katılanların beyanlarına göre üç kez, araç üzerindeki tespitlere göre iki kez ateş edip, eylemini kendiliğinden sonlandırdığı olayda, ek savunma da verilmek suretiyle sanığın katılanlar ..., ... ve ...’a yönelik zincirleme silahla tehdit suçundan TCK’nin 106/2-a ve 43. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından cezalandırılmasına karar verilmesi“ ” gerekçesiyle oy çokluğu ile Bozulmasına karar verildiği,
Dairemizin bozma yönündeki kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 22/05/2022 tarihinde “İtiraz nedenlerinin; Yargıtay 1. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımız arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, maktul ...’ın ölümüyle sonuçlanan eylemin “kasten öldürme” suçunu mu “olası kastla öldürme” suçunu mu oluşturduğu ve katılanlar ..., ... ve ...’e yönelik eylemlerin “kasten öldürmeye teşebbüs suçunu” mu, yoksa “zincirleme silahla tehdit” suçunu mu oluşturduğu hususunun belirlenmesine ilişkin” olup, “Sanık ...’in kanıtlandığı kabul edilen eylemlerinin ölen ...'a yönelik -doğrudan kastla- kasten öldürme, katılanlar ..., ... ve ...'e yönelik olarak ayrı ayrı (3 kez) kasten öldürmeye teşebbüs suçlarını oluşturacağının gözetilmemesinin hukuka aykırılık oluşturduğundan, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 23/10/2020 tarih ve 2020/826 Esas - 2020/1227 Karar sayılı sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme, katılanlar ..., ... ve ...'e yönelik ayrı ayrı (3 kez) kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin esastan reddi ile hükümlerin onanmasına karar verilmesi gerektiği” gerekçe gösterilmek suretiyle itiraz yoluna başvurulduğu anlaşılmakla,
05/07/2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un 99. maddesiyle 5271 sayılı CMK'nin 308. maddesine eklenen 2 ve 3. bentler ile aynı Kanun'un 101. maddesi gereğince dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dairemizce sanık ... hakkında verilen hükümlerin bozulmasına ilişkin karar usul ve yasaya uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden İTİRAZIN REDDİNE, dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27/09/2022 gününde üye ...’in itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiğine dair karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Maktul ve katılanların otel çalışanları ile tartışmaları üzerine oradan ayrılmak amacıyla araçlarına bindikleri sırada 5-6 kişinin aracın etrafını sardığı, belinde silah olan sanığın “mekana saygısızlık yapamazsınız inin aşağı” dediği, katılanların iniyoruz dedikten sonra katılan ...’ın “silahı var, bas bas” şeklindeki uyarısı üzerine aracın hareket ettiği sanığın giden aracın arkasından maktul ve katılanları hedef alarak öldürmeye elverişli silahla yakın ve etkili mesafeden belirli aralıklarla üç el ateş ettiği, araca isabet eden mermilerin sayısı ve isabet eden bölgeler dikkate alındığında, yapılan atışların araç içerisinde bulunanlara isabet almasının mutlak ve kaçınılmaz olduğu sanığın atışları sonucu maktulün öldüğü, açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kabul, suç vasıflarının tayini ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesinin “istinaf başvurularının esastan ayrı ayrı reddine” dair kararının onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmadığım için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulü ile hükmün onanmasına karar verilmesi gerektiği kanaatiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.