23. Hukuk Dairesi 2012/4160 E. , 2012/5938 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın pasif husumet yokluğundan reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette çalışmasına rağmen,dava dışı.... A.Ş"de çalışmış gibi gösterildiğini, her iki şirketin ortakları, yönetim kurulu üyeleri ve temsilcilerinin aynı olup, iflaslarına karar verildiğini, tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak işçilik alacağının masaya kaydı için yaptığı başvurunun hukuka aykırı olarak reddedildiğini ileri sürerek, alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya karşı cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre, davacının, müflis şirkette çalıştığı iddiasına yönelik olarak, iş mahkemelerinde işyeri tespiti davası açması gerektiği, her iki şirket arasında organik bağ bulunmadığı gerekçesiyle, davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, işçi alacağının davalı müflisin iflas masasına kayıt kabul istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava dışı.... A.Ş."nin işçisi olan davacının işçi alacağından davalı şirketin sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacının dava dışı ... A.Ş."nin işçisi olduğu, sigortasının bu şirket tarafından yatırıldığı konusunda bir ihtilaf yoktur. Davacı; sigortasını yatıran.... A.Ş. ile davalı ... A.Ş."nin kardeş şirketler olduğu, sendikasının ... A.Ş."nin işkoluna göre belirlendiği dava konusu alacaklardan davalı... A.Ş."nin de sorumlu olduğu iddiasında bulunduğu halde bu konuda mahkemece bir araştırma yapılmamıştır.
Tüzel kişilik perdesinin aralanması ( Disregard of the legal entity veya Lifting the Corparete Weil) teorisinin amacı tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanılarak hukuki sorumluluktan kaçınmayı önlemek, hakkaniyet sağlamaktır. Perdeyi aralamak teorisiyle tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanıldığı durumlarda farklı tüzel kişilik savunması kabul edilmeyerek perdenin arkasındaki kişi sorumlu tutulabilmektedir. Başka bir anlatımla perdeyi aralama teorisiyle birlikte tüzel kişinin borcundan üyelerin, üyelerin borcundan tüzel kişinin ya da ana ortaklıkla yavru ortaklıkların özdeş kılınarak sorumlu tutulmasına olanak sağlanmaktadır. ( Coşkun Koçak, Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması 1. Uluslararası Ticaret Sempozyumu 02 Şubat 2008 Marmara Üniversitesi Hukuk FakültesiYayını s.h.58)
Davacı olayda tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak alacağının masaya kaydını istemesine rağmen mahkemenin yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda, mahkemece davacının tüm delilleri toplanıp tanıklar dinlenerek, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, perdeyi aralama teorisinin olayımızda uygulanmasının mümkün olup olmadığı İİK’nun 203. maddesi de birlikte değerlendirilmek ve davalı şirket yetkilisinin iflas idaresindeki beyanı da gözetilerek uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.