Esas No: 2022/2757
Karar No: 2022/3631
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/2757 Esas 2022/3631 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/2757 E. , 2022/3631 K.Özet:
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir dava, bankacılık opsiyon işlemleri nedeniyle 84.367,31 TL zararın tazmini istemiyle açılmış. Karar temyize gidince, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi, istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne karar vermiş. Daha sonra Yargıtay'a taşınan dosyada, temyiz istemi miktar yönünden reddedilmiş. Kararda belirtilen kanun maddeleri şöyle: 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi ve 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanun'un 346/2. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18.07.2019 tarih ve 2014/483 E- 2019/810 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 24.02.2022 tarih ve 2019/1986 E- 2022/306 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, bankacılık opsiyon işlemleri sebebiyle meydana gelen ve ıslah ile artırılan 84.367,31 TL zararın tazmini istemine ilişkindir. Karar tarihi olan 04.03.2022 itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi temyiz kesinlik sınırı 107.090,00 TL olup bu meblağın altında kalan hükümlerin 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a. bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu, Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verildiği, reddedilen meblağın temyiz kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanun'un 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden REDDİNE, işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.