Esas No: 2012/3441
Karar No: 2012/5909
Karar Tarihi: 11.10.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3441 Esas 2012/5909 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalılar ile müvekkili arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, davacının tapuda istenilen vekaletnameyi vermediği için satış işlemlerini gerçekleştiremediği ve finansman sıkıntısı yaşadığı, davacının batma korkusu altında 100.000 TL bedelli çek düzenlediği ancak davalıların çeki gerekçe göstermeden karşılıksız keşide ettiği iddiasıyla açılan menfi tespit davasında mahkeme, davacının gabin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Kararda, Tacir ve Esnaf Tüccar Kanunu, Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu maddeleri de belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile şirket temsilcisi..... ve vekili Av. ..."nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan ... ve arkadaşları arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davalılardan ...’ın diğer davalı ...’a velayeten sözleşmeye imza attığını, düzenlenen vekalete de diğer davalı adına velayeten imza attığını, inşaatın imali aşamasında davalılardan ...’ın reşit olması sonrasında kat irtifakı ve satış işlemlerinin yapılabilmesi için vekaletname vermesi gerektiğini, verilmemesi nedeniyle 28.05.2010 tarihinde ihtarname keşide ederek vekalet vermesinin istendiğini, ancak verilmediğini, inşaatın finansman ihtiyacının karşılanması için yapılabilecek satış işlemlerinin yapılamadığını, finansman sıkıntısının baş gösterdiğini, yapılan görüşmeler sonunda, batma korkusu altında olan müvekkilinin 100.000,00 TL bedelli, 31.12.2010 keşide tarihli, lehtarı davalılardan ... olan çeki düzenleyerek davalılara verdiğini, sonrasında davalılardan ...’ın 09.06.2010 tarihli vekaletnameyi imzaladığını ve çekin nedensiz ve karşılıksız keşide edildiğini ileri sürerek, anılan çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, ödenmesi halinde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın davacı tarafından davalı ..."a verilen çekin müzayaka yada gabin altında verilip verilmediğine ilişkin olduğu, davaya konu çek üzerinde davalı ...’ın herhangi bir cirosu bulunmadığı gibi kendisine karşı bu davanın yöneltilmesine sebebiyet verecek herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığından davalı ...’a husumet yöneltilemeyeceği, davacı taraf, kat irtifakı oluşturulması için tapuda istenilen vekaletnamenin verilmemesi nedeniyle bir çok müşterisine satış yapamadığı ve bu nedenle zor duruma düştüğü, davalının da bu durumu kullanarak müzayaka altında dava konusu çeki aldığını, bundan dolayı gabin nedeniyle çekin hükümsüz olduğunu ifade etmekte ise de, dosya içerisinde bulunan ve davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnameden önce 26.03.2010 tarihinde davalı ...’ın annesine verdiği vekalete istinaden 2010 yılı Nisan ayı içerisinde satış işlemlerinin yapıldığı, yine davacı tarafından davalı ......"a gönderilen 28.05.2010 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğinden itibaren kısa bir süre sonra 09.06.2010 tarihinde söz konusu vekaletnamenin davacı şirkete gönderildiği, davacının kendi defterleri kapsamı itibariyle
çekin keşide tarihi olan 31.12.2010 tarihinde, aktif ve pasif toplamı gözönüne alınarak, dava konusu çeki rahatlıkla ödeyebilecek durumda bulunduğu, davacının müzayaka ve zor durumda kalma halinden bahsedilemeyeceği, yine, davacının bir tacir, davalının ise bir gerçek kişi olduğu dikkate alındığında hayatın olağan akışı itibariyle, davalı karşısında davacının tecrübesizliğinden, hiffetinden bahsedilebilme olanağının bulunmadığı, davalının davacının gerek müzayaka altında olduğunu ve gerekse düşüncesiz ve tecrübesizliğini bilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle de ortada gabinin varlığından bahsedilemeyeceği, yani gabinin objektif ve subjektif şartlarının davacı lehine oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.