Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/138 Esas 2022/3708 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/138
Karar No: 2022/3708
Karar Tarihi: 10.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/138 Esas 2022/3708 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Tahkim Merkezi'nde yapılan bir elektrik satım sözleşmesine ilişkin hakem kararı, dava edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. Davacı tarafın temyiz istemi de reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. Kanun maddeleri olarak HMK'nın 439/2. maddesinin (g) bendi kapsamında olmadığı ve HMK'nın 439/2-ğ maddesi gereği hakem kararının kamu düzenine aykırı olup olmadığı denetlenemeyeceği belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2022/138 E.  ,  2022/3708 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 43. HUKUK DAİRESİ

    İstanbul Tahkim Merkezi Hakem Heyetince verilen 31.03.2021 gün ve 2020/DA-240 sayılı kararın iptali istemi ile İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla Bölge Adliye Mahkemesine açılan davanın yargılaması sonucunda davanın reddine ilişkin verilen 08.10.2021 gün ve 2021/5-2021/5 sayılı karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Hakem heyetinde görülen davada davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 28.02.2020 tarihli Elektriğin Teslim ve Kabulüne İlişkin Sözleşme ile 01.03.2020-31.05.2020 tarihleri arasında davalı tarafından yapılacak elektrik satışının düzenlendiği, daha sonra 30.03.2020 tarihli ikinci protokol ile 01.04.2020 ile 30.06.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalının elektrik alım taahhüdünün yarıya düşürüldüğü, davalı tarafından noterden keşide edilen 13.04.2020 tarihli ihtarname ile Covid-19 salgını nedeniyle elektrik alınamayacağının bildirildiği, davacının 16.04.2020 tarihli cevabi ihtarname ile ileri sürülenlerin haklı sebep teşkil etmediğini belirterek sözleşmenin 11. maddesi uyarınca fesih bedeli tazminatı olarak 334.286,88 TL'nin ödenmesi talep edilmiştir.
    Davalı vekili, Covid-19 salgının sözleşmenin ifasının imkansız hale getiren mücbir sebep olduğu, EPDK'nın 02.04.2020 tarihli kararı ile Elektrik Piyasası Yönetmeliğinin 35. Maddesi ve Elektrik Piyasasında Lisansız Elektrik Üretim Yönetmeliğinin 19. maddesi kapsamında salgının mücbir sebep olarak kabul edilmesinin zorunlu olduğu, bu nedenle sözleşmenin mücbir sebebe dayalı olarak haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Hakem Kurulu tarafından, taraflar arasında akdedilen 28.02.2020 tarihli ilk sözleşmenin 30.03.2020 tarihli ikinci protokole tadil edildiği, davalının almayı taahhüt ettiği elektrik fiyatının yarıya düşürüldüğü, ilk sözleşmenin imzalandığı tarihte salgının etkilerinin az çok tahmin edilebilir seviyede bulunduğu, ikinci protokolün imzalandığı 30.03.2020 tarihinde ise ülkemizde vakıaların görülmeye başlandığı ve taraflarca karşılıklı anlaşma sonucu imzalanan ikinci protokolün sözleşmenin uyarlaması niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesinde mücbir sebebin ne olduğunun açıklandığı, anılan sözleşme hükmü ve konusunun elektrik satımı olduğu değerlendirildiğinde, davalının hakimiyet alanından kaynaklanmayan bir durumun ortaya çıktığı, bu konuda davalıya isnat edilebilir bir kusur olmadığı, buna karşılık teslim ve kabul ve yükümlülüğünü ortadan kaldıran bir durumun varlığından bahsedilemeyeceği dolayısıyla salgının mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği, satım sözleşmesinin ani edimli bir sözleşme olmasına göre, sözleşmenin fesih ile değil, dönme ile sonlandırılabileceği, davalının sözleşmeden dönmek için haklı bir gerekçesinin bulunmadığı buna göre davalının (İves Elektrik A.Ş) sözleşmeyi sona erdirmeye yönelik iradesinin davacının (NYK Enerji A.Ş) olumlu zararının tazminini talep etme hakkını verdiği, sözleşmede "Fesih Bedelinin Hesaplanması"na ilişkin onbirinci paragrafında "Uzlaşma Bedeli" başlığı altında özel bir düzenlemeye yer verildiği ve hesaplama şeklinin gösterildiği buna göre yapılan hesaplama sonucunda davacının 187.799,04 TL tazminat istemekte haklı olduğu gerekçesiyle bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 2/1 maddesindeki faiz oranının uygulanması ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine fazla istemin reddine karar verilmiştir.
    Davalı vekili, ISTAC İstanbul Tahkim Merkezinin 31.03.2021 tarihli Hakem Kurulu Kararının kamu düzenine aykırı olduğu, zira Hakem Kurulunca uyuşmazlık konusu hakkında bilirkişi incelemesi yapılmadığı, bu nedenle hukuki dinlenilme ve savunma hakkının kısıtlandığı, Covid-19 salgının sözleşmenin ifasının imkansız hale getiren mücbir sebep olduğu, EPDK'nın 02.04.2020 tarihli kararı ile Elektrik Piyasası Yönetmeliğinin 35. maddesi ve Elektrik Piyasasında Lisansız Elektrik Üretim Yönetmeliğinin 19. maddesi kapsamında salgının mücbir sebep olarak kabul edilmesinin zorunlu olduğu, bu nedenle sözleşmenin mücbir sebebe dayalı olarak haklı nedenle feshedildiği ancak Hakem Kurulunca bu hususlar gözardı edilerek karar verildiğini belirterek İstanbul Tahkim Merkezinin 2020/DA-240 nolu Hakem Kurulu Kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Bölge Adliye mahkemesince,HMK'nın 439/2. maddesinin (a) ila (f) bentleri arasında düzenlenen iptal sebeplerinin taraflarca ileri sürülerek ispatlanması; (g) ve (ğ) bentlerinde düzenlenen iptal sebeplerinin ise mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekli olup, somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın elektrik satım sözleşmesinden kaynaklanmasına göre, tahkime elverişli olduğu, dolayısıyla 439/2. maddesinin (g) bendi kapsamında kalmadığı ve iptal nedeni olamayacağı, HMK'nın 439/2-ğ maddesinde hakem kararının kamu düzenine aykırı olduğunun tespiti halinde hakem kararının iptaline karar verilebileceği düzenlenmiş ise de, hakem kararının kamu düzenine aykırı olup olmadığının denetlenmesi, esasa ilişkin olarak yapılacak bir denetleme olmadığı, taraflarca kamusal bir otorite olan devlet yargı sistemi yerine alternatif tahkim sisteminin seçilmiş olması nedeniyle, hakemlerin esasa ilişkin olarak verecekleri kararı sözleşme ile de kabul ettiği, Tahkim yargılamasında, hakem heyetinin bilirkişi incelemesi yapıp yapmamak konusunda takdir hakkı bulunduğu gibi HMK ve Tahkim Kurallarına uygun olarak yürütülen yargılamada bilirkişi incelemesi yapılmaması hukuki dinlenilme ve savunma hakkının ihlali anlamına gelmediği, nitekim uygulanacak hukuk kurallarının tespiti ve yorumu da hakem heyetine ait olup, iptal davasında, hakem heyeti kararının yerinde olup olmadığı veya hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığı hususları da değerlendirilemeyeceğinden davacı tarafından ileri sürülen nedenlerin kararın esasına yönelik olmasına ve HMK 439. maddesinde sınırlı olarak sayılan nedenlerden bulunmamasına ayrıca re'sen nazara alınması gereken kamu düzenine aykırılık veya uyuşmazlığın tahkime elverişli olmaması halinin bulunmamasına göre, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi'nce İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama ve HMK’nın hakem kararlarının iptaline ilişkin 439. maddesi hükmü gözetildiğinde, verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara