Esas No: 2021/51
Karar No: 2022/3700
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/51 Esas 2022/3700 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/51 E. , 2022/3700 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 11.03.2020 tarih ve 2018/836 E. - 2020/236 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 12.10.2020 tarih ve 2020/866 E. - 2020/1210 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı veklili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı Şans Metal İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesini davalı ...'ün müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kullandırılan kredi borcun zamanında ödenmemesi üzerine ihtarname çekilerek hesabın kat edildiğini, ihtara rağmen borcunun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2018/134992 Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalıların yetkiye ve borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiklerini ileri sürerek davalıların Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2018/134992 Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazının iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, dava dilekçesinin usulune uygun tebliğine rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
İlk Derece Mahkemesi, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin sözleşmeler gereği davacı bankadan kredi kullandığı, davalı ...'ın ise müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu, sözleşme bedellerinin ayrı ayrı 1.000.000,00 TL olduğu, bilirkişi raporu ve ek raporlarında yapılan hesaplamaya göre asıl alacak miktarı takip talebinden fazla ise de, taleple bağlılık kuralı gereği bu kısımlar yönünden takip talebinin esas alındığı, hükme esas alınan işlemiş faiz ile bilirkişi hesaplaması arasındaki farkın ise toplama hatasından kaynaklı olduğu, bu hatanın mahkemece düzeltildiği, davacı vekili bilirkişi raporuna karşı işlemiş akdi faiz ve davalı ... için gayri nakdi alacak yönünden itiraz etmiş ise de, sözleşme hükümleri ve geri ödeme planları nazara alınarak akdi ve temerrüt oranlarının tespit edildiği ve isabetsizlik bulunmadığı, kefalet sözleşmesinin incelenmesinde ve davacı vekilinin itiraz dilekçesinde bildirdiği maddelerin değerlendirilmesinden kefil yönünden gayri nakdi alacak için açık bir hüküm bulunmadığı tespit edildiğinden itirazları yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 530.687,09 TL asıl alacak, 11.361,88 TL işlemiş faiz, 568,08 TL BSMV, 538,94 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 543.155,99 TL alacak hakkındaki itirazın iptaline, takibin devamına, fazla talebin reddine, takip tarihi sonrası asıl alacağın 10.268,30 TL'si ile 15.165,79 TL'sine %33, 14.648,20 TL'si ile kalan 490.604,80 TL'sine %48,10 temerrüt faizi ile faizin %5'i gider vergisi uygulanmasına, toplam alacağın likit olan 542.617,05 TL'sinin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı ... yönünden 52.800,00 TL çek depo bedeli talebi hakkındaki takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı ... yönünden çek depo bedeli talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, kefilin çek depo bedelinden sorumlu olduğuna dair Genel Kredi Sözleşmesinde açık hüküm bulunmaması, bilirkişi raporunun da taraf itirazını karşılar şekilde ve dosya oluşuna uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvrusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 10/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.