Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3454 Esas 2012/5888 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3454
Karar No: 2012/5888
Karar Tarihi: 10.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3454 Esas 2012/5888 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/3454 E.  ,  2012/5888 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkili ile ... dışındaki davalıların murisi... arasında düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını ve tapu kaydına şerh verildiğini, taşınmazın tapu kaydındaki ipotek kaydının kısa zamanda kaldıracağı, arsanın hukuken ve fiilen boş olarak teslim edeceği ve inşaata o zaman başlayabileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin tüm çabalarına rağmen arsa sahibi tarafından taşınmazın inşaat yapımı için müvekkiline teslim edilmediğini, davalıların murisinin vefatından sonra mirasçıların da taşınmazı teslim etmediklerini, bir süre sonra davalılardan ... ve ... dışındakilerin taşınmazdaki paylarını diğer davalı ..."a devrettiklerinin öğrenildiğini, taşınmazın hukuki ve fiili ayıplardan arınmış ve inşaat yapımına hazır bir şekilde tesliminin ihtarname ile talep edilmesine karşın davalıların hiçbir eylemde bulunmadıklarını, müvekkili ile muris ... arasında imzalanan sözleşmenin geçerli olduğunu, tarafları bağladığını, sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle müvekkilinin sözleşmede belirlenen 21,5 daire bedeli olan 2.580.000,00 TL"den yoksun kaldığını, daireler zamanında yapılsaydı kira geliri olacağını, müvekkilinin sözleşmenin ifa edileceğine güverek 3. şahıslarla satış vaadi sözleşmesi yaptığını, tüm bunlardan dolayı zararları olduğunu ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL"nin davalılardan faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili, müvekkillerinden ..."un dava konusu arsayı devralan konumunda olduğundan kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının sözleşme nedeniyle zarar mı ettiği, kar mahrumiyeti mi yaşadığının net olmadığını, bu durumun davacıya açıklattırılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından inşaatın yapımına başlanamadığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, sözleşmenin imzalanması ile davalıların murisinin ölümü arasında bir yıldan fazla bir zaman geçtiği, bu geçen süre içerisinde davacı tarafından arsa sahibinden herhangi bir talepte bulunulmadığı, sözleşmenin imzalandığı tarihten iki yıl sonra yapımına başlanmamış olan inşaata ilişkin kendisine isabet edecek bağımsız bölümlerin bedeli ve bu bağımsız bölümlerin kira bedelinin mirasçılardan tahsilinin talep edilmesinin iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı gibi davacının uğramış olduğu bir zarar da bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara