Esas No: 2020/7870
Karar No: 2022/3684
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7870 Esas 2022/3684 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7870 E. , 2022/3684 K.Özet:
Davalı banka ile davacı arasında bireysel emeklilik sözleşmesi uyarınca davacının hak kazandığı birikim tutarı olan 74.863.86 TL'nın davacıya ödenmediği ve kredi borcuna mahsup edildiğine dair dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi davacının talebini kabul etmiş, davalı vekili ise istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bölge adliye mahkemesi ise istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun reddi hüküm altına alınmıştır. Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun 17/2. maddesi ve Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkındaki Yönetmeliğin 26. maddesi uyarınca haciz, bloke, rehin konulamayacağı ve alacağına mahsup edemeyeceği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 12.02.2020 tarih ve 2018/365 E- 2020/74 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.11.2020 tarih ve 2020/1172 E- 2020/1404 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile dava dışı Vakıf Emeklilik A.Ş. arasında bireysel emeklilik sözleşmesi uyarınca davacının hak kazandığı birikim tutarı olan 74.863.86 TL davalı bankanın ... şubesine yatırıldığını, ancak bu tutarın, davacının dava dışı Alver Mağazacılık Alışveriş Merkezleri ve Beyaz Eşya Mobilya Tekstil Gıda Tarım Hayvancılık İnşaat Nakliye Turizm İthalat ve İhracat Ticaret Ltd. Şti.'nin kullandığı krediye kefil olması nedeniyle bu kefaletten kaynaklanan borçları gerekçe gösterilerek davacıya ödenmediğini ve söz konusu şirketin kredi borcuna mahsup edildiğinin öğrenildiğini, Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkındaki Yönetmeliğin 26. maddesi uyarınca katılımcının sistemde bulunduğu ay ile brüt asgari ücret tutarının çarpımına karşılık gelen miktarı aşan tutarın haciz, rehin edilebileceğinin düzenlendiğini, davacıya yatırılan tutarın bu miktarın altında kaldığını, bu tutara rehin, haciz, mahsup, bloke konulması mümkün olmadığını ileri sürerek, 74.863.36 TL’nın 18.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının dava dışı şirkete genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırdığı, muaccel kredi borcunun ödenmemesi üzerine ihtarname gönderildiğini ancak borcun ihtara karşın ödenmediğini, davacının söz konusu kredinin kefili olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kefalete ilişkin 8. maddesinde kefilin ileride banka nezdinde doğacak tüm hak, alacak ve mevduatı üzerinde davalının rehin, hapis, takas ve mahsup hakkı olduğunun düzenlendiği dolayısıyla yatırılan tutarın davalı tarafından mahsup edilebileceğini, somut olayda haciz işleminin söz konusu olmadığını, Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun uygulanamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 120 ay bireysel emeklilik sisteminde kaldığı, davacının hesabına aktarılan tutarın 2016 yılı brüt asgari ücretinin 120 ay ile çarpımı sonucu elde edilen 197.640,00 TL’den düşük olduğu, davacıya ödenen tutara ilişkin olarak davalının 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun 17/2. maddesi ve Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkındaki Yönetmeliğin 26. maddesi uyarınca haciz, bloke, rehin konulamayacağı, alacağına mahsup edemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 74.863,36 TL'nın 18.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.835,44 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.