Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1430 Esas 2022/3681 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1430
Karar No: 2022/3681
Karar Tarihi: 10.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1430 Esas 2022/3681 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı banka, dava dışı şirketle imzaladığı genel kredi sözleşmesinin müteselsil kefil olan davalı tarafından imzalandığını belirterek, icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ve itirazın iptal edilmesini talep etmiştir. Davalı ise, takibe konu alacağın likit olmadığını ve davanın dürüstlük kurallarına aykırı açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre davacı bankanın takip başlatmakta haklı olduğunu ve itirazın iptali davası açıldıktan sonra takibe konu borcun ödendiğini belirtmiş, dolayısıyla davada karar verilecek konunun kalmadığına ve icra inkar tazminatına karar verilmesine hükmetmiştir. Temyiz eden davalı vekilinin itirazları ise reddedilmiştir.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 327, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 328.
11. Hukuk Dairesi         2021/1430 E.  ,  2022/3681 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30.01.2018 tarih ve 2016/576 E. - 2018/31 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin davalı tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, asıl borçlunun edimini yerine getirmemesi üzerine sözleşmenin feshedilerek hesabın kat edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte ipotekli taşınmaz değerinin 1.000.000,00 TL'den yüksek olduğunu ve alacağı karşılayacak miktarda bulunduğunu, bu davanın dürüstlük kurallarına aykırı olarak açıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; icra takip tarihinde davacı bankanın davalı taraftan ve asıl kredi borçlusundan alacağı bulunduğu, takip başlatmakta haklı olduğu, itirazın iptali davası açıldıktan sonra takibe konu borcun ödendiği, davanın konusuz kaldığı, itirazın iptali davasına konu alacağın likit olduğu, icra takip tarihi itibariyle davacının 258.971,16 TL toplam alacak talep edebileceği, dolayısıyla bu miktar üzerinden icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti hesaplandığı gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara