Esas No: 2022/1173
Karar No: 2022/3754
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1173 Esas 2022/3754 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/1173 E. , 2022/3754 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davanın Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yukarıda sayı ve tarihi belirtilen kararın HMK 363. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının Adalet Bakanlığı tarafından istenilmesi üzerine, dava dosyası ve içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve diğer tüm dosya kapsamı delil ve belgeler incelendi. Gereği müzakere edilip düşünüldü.
Davacı vekili, sipariş üzerine müvekkilinin davalıya sattığı ürünlerin karşılığı düzenlediği 07.05.2020 tarih ve 4.546,84 TL tutarındaki fatura ödenmeyince tahsil amacıyla Ankara 6. İcra Dairesinin 2020/12119 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, anılan faturanın müvekkilinin defterlerine işlendiğini, davalının takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davalıdan bir hizmet almadığını, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin kurulmadığını, davacının fatura göndermediğini, müvekkili defterlerinde dava konusu faturanın bulunmadığını, irsaliyede ise müvekkilinin imza ve kaşesinin olmadığını savunarak davanın reddini, kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisine istinaden düzenlenen fatura konusu satım bedelinin davalı tarafından ödenmediğinin toplanan deliller ve bilirkişi raporu ile sabit olduğu, her ne kadar tarafların ticari defterleri arasında çelişki mevcut ise de dinlenen davacı tanıklarının beyanları dikkate alındığında, fatura konusu malların davalıya teslimi olgusunun usulen kanıtlandığı, davacının ticari defterlerinin kanuna uygun olarak tutulduğu sabit olmakla lehine delil teşkil ettiği, davalının ödeme olgusunu ispat yükü kendisine düşmesine rağmen bu konuda ödeme belgesi ve delil sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının dava konusu Ankara 6. İcra Dairesinin 2020/12119 esas sayılı icra takip dosyasına vaki haksız itirazının kısmen iptaline, takibin 4.546,84 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki koşullarda işleyecek faizi ile birlikte devamına, hüküm altına alınan alacağın %20'si oranında hesaplanan 909,36 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline miktar yönünden kesin olarak karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 15.02.2022 tarihli yazısı ile kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesinin 1. fıkrasında bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamayacağı, aynı maddenin 2. fıkrasında da bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebileceği düzenlenmiştir. Madde metninde de belirtildiği üzere senetle ispat olunması gerekli miktarın tayininde hukuki işlem tarihi dikkate alınmalıdır. Bu sınır dava konusu 4.546,84 TL bedelli faturanın düzenlendiği 2020 yılında 4.480 TL’dir. Davalının tanık dinlenmesi hususunda açık bir muvafakati de bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece davacının iddiasını senetle ispatlaması gerektiğinin nazara alınması gerekirken hukuki işlem tarihi itibariyle tanıkla ispatı mümkün olmadığı halde davacı tanıklarının beyanına itibar edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı bulunduğundan yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığının 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile yerel mahkeme kararının sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, dosyanın mahkemesine iadesine, bozma kararının bir örneğinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 363. maddesinin 3. fıkrası gereğince Resmi Gazete'de yayınlanması için Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderilmesine, 11/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.