23. Hukuk Dairesi 2012/3821 E. , 2012/5881 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin ihracına ilişkin kararın mahkemece iptal edilmesine ve kararın kesinleşmesine rağmen davalı kooperatif yöneticisi olan davalıların müvekkilinin yerine başka üye aldığını, müvekkilinin 20.03.1998 tarihine kadar ödeme yaptığını, bu tarih itibari ile inşaatın % 60 seviyesine geldiğini ileri sürerek, bu seviyedeki bir dairenin bedeli olan 7.500,00 TL"nin davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ile diğer davalı vekilleri davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatif üyesi olan davacının akçalı ödemelerini aksatması nedeniyle ihraç edildiği, ihraç kararının mahkeme kararı ile iptal edildiği, kararın kesinleştiği, kooperatife üye olarak geri dönen davacıya verilecek dairenin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 7.500,00 TL"nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, kendisine konut verilemeyen kooperatif ortağının açtığı tazminat istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. maddesinin yollamasıyla TTK"nun 336. maddesine göre, genel olarak yönetim kurulu üyeleri şirket adına yapmış oldukları sözleşme ve işlemlerden ötürü şahsen sorumlu olamazlar. Aynı maddede beş bent halinde bu genel ilkenin istisnaları gösterilmiştir. Ancak TTK"nun 336. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidilebilmesi için öncelikle davacı üyenin bir zararının oluşması, bunun için de öncelikle kooperatiften daire ve tazminat alma olanağının kalmadığının sabit hale gelmesi gerekmektedir.
Mahkemece öncelikle yukarıda açıklanan ilke doğrultusunda, davalı ... yönünden davalı kooperatif ile ilgili davanın sonucu beklenerek hüküm kurulması gerekmekte ise de, mahkemenin davalı kooperatif ile ilgili kurduğu hükmün davalı kooperatif tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşıldığından, davalı kooperatif yöneticisi ... ile ilgili davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, bu davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.