Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1802 Esas 2022/3746 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1802
Karar No: 2022/3746
Karar Tarihi: 11.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1802 Esas 2022/3746 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı mirasçıları, davalıya satılan malların bedelinin ödenmediğini iddia ederek dava açmışlar ve %40 icra inkar tazminatı ile takibin devamını talep etmişlerdir. Davalı ise açık hesap ilişkisi bulunduğunu ve tek bir faturadan dolayı alacak talebinin mümkün olmadığını savunmuştur. Mahkeme, davacının takip konusu faturadan kaynaklı davalıdan herhangi bir alacağının olmadığına karar vermiş ve davacının bütün temyiz istemlerini reddetmiştir. Türk Borçlar Kanunu'nun 101 ve 102. maddelerine göre, açık hesap ilişkisi çerçevesinde her zaman alacak iddiasında bulunulabileceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri, açık hesap ilişkisi hakkındaki düzenlemeleri içermektedir.
11. Hukuk Dairesi         2021/1802 E.  ,  2022/3746 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23.09.2020 tarih ve 2018/274 E. - 2020/299 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı mirasçıları tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya satıp teslim ettiği malların bedelinin davalı tarafça ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine Kayseri 7. İcra Müdürlüğü' nün 2010/11265 sayılı icra dosyasından takip yaptıklarını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, süresinde davaya cevap vermemiş olmakla birlikte yargılama sırasındaki beyanlarında; taraflar arasında 2008 yılından bu yana cari hesap ilişkisi bulunduğunu, cari hesabın karşılıklı mutabakatı ile sonlandırılmadan davacının tek bir kalem alacağı istemesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiş, ayrıca davacıya faturadan ya da cari hesaptan dolayı herhangi bir borçlarının olmadığını belirttiği anlaşılmıştır.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonuunda; 03/06/2010 tarihinden önce davalıya düzenlenen faturalarda her hangi bir ödeme tarihinin bulunmadığı, takip tarihinden önce davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların toplamının 791.997,41 TL olduğu, davacı defter kayıtlarında davalının takip tarihinden önce muhtelif tarihlerde 727.331,12 TL davacıya ödeme yaptığı, bu duruma göre davalı tarafından takip öncesinde yapılan ödemelerin takip konusu faturada dahil olmak üzere takip öncesi düzenlenen faturalardan düşülmesi halinde davacının takip konusu faturadan kaynaklı davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı, davalı ödemelerinin takip konusu faturayı kapsaması nedeniyle davacının bakiye alacağının içerisinde takip konusu faturaların yer almadığı gerekçesi ile, davanın reddine, şartları oluşmadığından davalı lehine tazminat verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ayrıca davacının açık hesap ilişkisi içerisinde bulunduğu, davalı tarafa karşı münferit olarak tek bir faturadan dolayı alacak talebinde bulunamayacağı ve açık hesap ilişkisi çerçevesinde Türk Borçlar Kanunu 101 ve 102. madde hükümleri uyarınca her zaman alacak iddiasında bulunabilecek olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz istemleri yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin bütün temyiz istemlerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı mirasçılarından alınmasına, 11/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara