Esas No: 2022/2056
Karar No: 2022/18890
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/2056 Esas 2022/18890 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/2056 E. , 2022/18890 K.Özet:
Sanık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesince 1.500 TL adli para cezası ile cezalandırıldı. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozma istemiyle Yargıtay 11. Ceza Dairesinde yapılan inceleme sonucunda, yapı kayıt belgesinin düzenlenmesi sonrasında yapılan basit bir araştırmayla yapı kayıt belgesinin iptal edildiği anlaşıldı. Bu nedenle, sanığın yalan beyanda bulunma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatine karar verildi. Sanık, Türk Ceza Kanunu'nun 206/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince cezalandırılmıştı. Türk Ceza Kanunu'nun 206. maddesi \"resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan\" suçunu tanımlarken, maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere beyanı alan memurun bu beyanın doğruluğunu araştırıp daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda olması gerekmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesi, adli para cezasının uygulanmasını düzenlerken, 52/2. maddesi de cezanın miktarını belirlemek için kullanılan kriterleri belirler.
"İçtihat Metni"
KARAR
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.01.2022 tarih ve 2021/29629 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09.02.2022 tarih ve KYB-2022/14781 sayılı ihbarname ile;
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 206/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/09/2021 tarihli ve 2019/709 esas, 2021/635 sayılı kararının "3194 sayılı İmar Kanunu'na 7143 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile eklenen geçici 16. maddesinde yer alan, "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar (31/12/2018 tarihine kadar uzatılmıştır) başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Yapı Kayıt Belgesi yapının kullanım amacına yöneliktir..." şeklindeki,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ'in 10. maddesinde yer alan "..(2) (Değişik:RG-20/9/2018-30541) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında e-Devlet sistemi üzerinden veya kurum ve kuruluşlara yapılan müracaatta yalan beyanda bulunulması durumunda; a) Yapı Kayıt Belgesi bedeli eksik olarak ödenmiş ise müracaat sahibince e-Devlet üzerinden gerekli düzeltme işlemi yapılması ve eksik olanmeblağın ödenmesi sağlanarak, duruma uygun yeni Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir. Eksik olan meblağın ilgilisince ödenmemesi halinde verilmiş olan Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, daha önce yatırılmış olan bedel iade edilmez ve yalan beyanda bulunan hakkında 5237 sayılı Kanunun 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.." şeklindeki düzenlemeler ile,
Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 28/06/2018 tarihli ve 2016/1023 esas, 2018/5983 karar sayılı ilâmında yer alan, "..5237 sayılı TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen ve doktrinde "fikri sahtecilik" olarak adlandırılan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine bir resmi belge oluşturulması ve bu belgenin beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece kişinin (sanığın) beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise bu maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır.." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
7143 sayılı Kanun ile 3194 sayılı İmar Kanun'a eklenen Geçici 16. maddenin 1. fıkrasına göre afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, anılan maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebileceği, başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususların Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedileceği, somut olayda ... Mahallesi ... ada 1 nolu parselde bulunan taşınmaz için 14/10/2018 tarihli ve ... belge nolu yapı kayıt belgesinin düzenlendiği, 12/07/2018, 16/07/2018, 20/07/2018, 25/07/2018 ve 28/08/2018 tarihli Google Earth uydu görüntülerinin incelenmesinde yapı kayıt belgesine esas yapının 31/12/2017 tarihinden sonra inşa edildiğinin tespit edildiği, 16/05/2019 tarihli ve 077 sayılı tutanak ile Yapı Kayıt Belgesinin iptal edildiği anlaşılmakla, yapı kayıt belgesinin düzenlenmesi sonrasında Google Earth uydu görüntülerinin incelenmesi ve basit bir araştırmayla yapının 31/12/2017 tarihinden sonra inşa edildiğinin tespit edilerek yapı kayıt belgesinin iptal edildiği, bu nedenle sanığın görevli memurları aldatabilecek, hile oluşturabilecek nitelikte davranışının bulunmadığı, yalan beyanda bulunma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, bu nedenle sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, sanığın “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan“ suçundan TCK'nin 206/1, 62, 52. maddeleri uyarınca 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.09.2021 tarihli, 2019/709 Esas ve 2021/635 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünün CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, yüklenen suç unsurları itibarıyla oluşmadığından sanığın BERAATİNE, cezanın çektirilmemesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 14.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.