Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8495 Esas 2022/3791 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8495
Karar No: 2022/3791
Karar Tarihi: 12.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8495 Esas 2022/3791 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/8495 E.  ,  2022/3791 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Nevşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 16.01.2020 tarih ve 2017/462 E- 2020/43 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.10.2020 tarih ve 2020/615 E- 2020/675 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı tarafından davalıya 2 adet tarımsal üretim kredisinin kullandırıldığını, davalı borçlunun kredi sözleşmesi kapsamında edimlerini yerine getirmemesinin üzerine ihtarnamenin gönderildiğini, hesabın kat edildiğini, ancak sonuç alınamayınca ödenmeyen kredi borcuna ilişkin davalıya yönelik takip başlatıldığını, davalının ve eşinin bizzat şubede imzalarını attıkları kefalet sözleşmesi ve eş muvafakatinin mevcut olduğunu, bu nedenle davalının itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, takip tarihinden itibaren temerrüt faizinin işletilmesine ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ile kredi sözleşmesinin imzalandığını ve kefil olarak sözleşmeye imza attığını, ancak asıl borçlu tarafından ilgili kredinin taksitlerin zamanında ödenmediğini ve bu nedenle davalıya yönelik icra takibinin başlatıldığını, fakat ödeme emri ekindeki muvafakatnamedeki imzanın eşine ait olmadığını ve TC kimlik numarasının da farklı olduğunu anladığını, TBK 584/1 gereğince kefaletin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddi ve %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, 07.01.2016 tarihli ve 200,000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesinde davalının kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 584/1 maddesi gereğince kefaletin geçerli olabilmesi için eş muvafakatinin sözleşme kurulmadan önce veya en geç sözleşme kurulurken mevcut olması gerektiği, anılan sözleşmede alınan ATK raporu doğrultusunda dava konusu krediye ilişkin eş muvafakatnamesindeki imzanın davalının eşine ait olmadığının tespit edilmesi karşısında geçerli bir kefalet sözleşmesinin kurulmadığı, bu nedenle davalının işbu sözleşmeden sorumlu olmadığı, davacının icra takibini başlatmada kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince, davaya konu kefalet sözleşmesindeki imzanın usulüne uygun alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre davalı eşine ait olmadığı, bu halde geçerli kabul edilemeyecek kefalet sözleşmesi nedeniyle davalının takibe konu kredi borcundan sorumlu olamayacağı, somut olayda davacının kötü niyetinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K.'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,12/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara