Esas No: 2020/8492
Karar No: 2022/3813
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8492 Esas 2022/3813 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/8492 E. , 2022/3813 K.Özet:
Davacı, müvekkilinin Büyükağa Petrol istasyonu işletmecisi olarak faaliyet gösterirken maddi sıkıntıya düştüğünü, davalıdan 100.000 TL aldığını ve buna karşılık müvekkilinin davalıya 130.000 TL ödemeyi kabul ettiğini, ancak davalının borcun 80.000 TL değil 190.000 TL olduğunu söylediğini ve takipler başlatarak müvekkilini zarara uğrattığını iddia ederek alacağının tahsili ve inkar tazminatı istemiyle davacı olarak dava açtı. Mahkeme, davacının iddialarını ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verdi. Davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu da reddedildi. Temyiz incelemesi sonucunda da Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verildi. HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372. maddeleri uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi kararlaştırıldı.
HMK'nın 353/b-1 maddesi: İstinaf başvurusunun esastan reddi
HMK'nın 370/1 maddesi: Temyiz başvurusunun reddi
HMK'nın 372. maddesi: İşlem yapılacak kararın dosyaların ilgili yerlerine gönderilmesi ve ilam harcının alınması.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Nevşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21.01.2020 tarih ve 2016/674 E- 2020/51 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.10.2020 tarih ve 2020/616 E- 2020/660 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Büyükağa Petrol istasyonu işletmecisi olarak faaliyet göstermekte iken 2007 yılında maddi sıkıntıya düştüğünü, davalı ...'dan 100.000.-TL aldığını, alınan 100.000.-TL’ye karşılık müvekkilinin davalıya 130.000.-TL ödemeyi kabul ettiğini, müvekkilinden 10 adet 10.000.-TL bedelli senetleri, 3 adet 10.000.-TL bedelli müvekkilin şirketi Büyükağa Petrol Şirketi’ne ait çekleri, 100.000.-TL bedelli müvekkilin babası ...’e ait teminat çekini aldığını ve ayrıca müvekkilinin halasına ait ev üzerine 100.000.-TL ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin senetlerden 5 tanesini yani 50,000 TL'yi davalıya ödediğini ve 5 senedini geri aldığını, davalıdan diğer senetlerin ödenmesi için ek süre talep ettiğini, davalının bunu kabul etmediğini, üçüncü şahıslardan borç bularak senetlerin, çeklerin bakiye kalanı olan 80.000.-TL'yi ödemek istediğini, davalının bu kez müvekkilinin borcunun 80,000 TL değil 190.000.-TL olduğunu söylediğini, davalının teminat çekini, ipoteği takibe koyacağı yönünde baskı kurduğunu, 171,000 TL bedelli takipler başlatıldığını, davacının babasının 190.000.-TL olarak ödemeyi mecburen kabul ettiğini, petrol istasyonunu devretmek zorunda kaldığını, maddi zararının olduğunu, tefecilik nedeniyle haksız ve yersiz olarak ödediği tutarların iadesi için Nevşehir l. İcra Müdürlüğü'nün 2016/5342 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça itiraz edildiğini belirterek borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin Nevşehir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/5342 Esas sayılı dosyası üzerinden devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20'ından aşağı olmamak üzere inkâr tazminatıa hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının davasını ispata yönelik somut hiçbir delil sunmadığını savunarak davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalı hakkında Gülşehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2016/643 soruşturma dosyasında tefecilik suçundan delil yetersizliği nedeni ile
kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davacının iddia ettiği çeklerin takas yolu ile ödendiğinin banka yazıları ile sabit olduğu, bu çeklerin davacının borcuna ilişkin ödendiğinin anlaşılamaması karşısında davacının haksız ödendiğini iddia ettiği miktar dolayısı ile alacağını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.