Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8514 Esas 2022/3818 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8514
Karar No: 2022/3818
Karar Tarihi: 12.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8514 Esas 2022/3818 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı şirket, davalı bankanın düzenlediği teminat mektubunda belirtildiği şekilde lehdarın borcunu ödemediği için bankadan tazminat talebinde bulunmuştur. Ancak mahkeme, davacının talebinde lehtarın borcunun vadesinde ödenmediğine dair belirtme olmadığını ve riskin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belli olmadığını belirtmiş ve davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu da red edilmiştir. Temyiz edilen karar da bu sebeple onanmıştır.
Uygulanması gereken kanun maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 353(1)b-1 maddesi
- HMK 370/1. maddesi
- HMK 372. maddesi
11. Hukuk Dairesi         2020/8514 E.  ,  2022/3818 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 31.05.2018 tarih ve 2017/584 E. - 2018/526 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.11.2020 tarih ve 2018/2236 E. - 2020/1139 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı bankanın ... Şubesi tarafından mal alımı için 01/10/2012 tarihli ve 100.000.- TL bedelli teminat mektubu düzenlendiğini, bu mektubun muhatabının müvekkil şirket, lehdarının ise Muhcu Gıda olduğunu, bu mektubun süresi ise 27/09/2013 tarihi olup, 2 defalık uzatma ile sürenin 28/09/2016 tarihine kadar uzatıldığını, teminat mektubu lehtarının müvekkili şirketten satın aldığı malların bedelini zamanında ödemediğini ve müvekkiline borçlandığını, lehdarın zamanında borcunu ödememesi üzerine müvekkilinin davalı bankanın... Şubesinden 28/09/2016 tarihinde söz konusu teminat mektubunun tutarı olan 100.000.- TL'nin ödenmesini talep ettiğini, şube tarafından ödeme yapılmadığını ve bunun üzerine... 1. Noterliği tarafından düzenlenen 29/09/2016 tarihli ihtarname gönderildiğini, ancak davalı banka tarafından 06/10/2016 tarihli cevabi ihtarname ile "tazmin talebiniz gerekli unsurları taşımadığından yerine getirilmemiştir" şeklinde olumsuz cevap verildiğini belirterek, 100.000.- TL tazminatın 28.09.2016 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili bankanın borcunun muaccel olmadığını, davacı tarafından usulüne uygun ödeme talebinde bulunulmadığını, davaya konu teminat mektubunun tazmin talebinde riskin gerçekleştiğinin de belirtilmesi gerektiğini, ancak davacının tazmin talebinin belirtilen hususları taşımaması nedeniyle usulüne uygun olmayan bir tazmin talebi olduğunu ve bu nedenlerle davacının tazmin talebine olumsuz yanıt verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, yazılı tazmin talebinde mutlaka lehtarın teminat mektubu ile garanti edilen yükümlülüğünü yerine getirmediğinin belirtilmesini gerektiği, davacı tarafından gönderilen talep yazısı ve ihtarnamede ise sadece teminat mektubunun nakde dönüştürülerek ödenmesinin talep edildiği, teminat mektubunun içeriğinde "vadesinde ödemediği beyanını içeren" yazılı talepte bulunulması gerektiğinin belirtilmesine rağmen, davacı talebinde borcun vadesinde ödenmediğine ilişkin bir beyanın yer almadığı, talep içeriğinden riskin doğup doğmadığının belli olmadığı ve bankanın ödeme yükümlülüğünün de bu nedenle doğmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara