Esas No: 2022/6907
Karar No: 2022/7495
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/6907 Esas 2022/7495 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/6907 E. , 2022/7495 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜMLER : 1) ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.01.2020 tarih, 2013/300 Esas, 2020/62 Karar sayılı, sanığın, katılana yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nin 81/1, 35/2, 29/1, 62/1, 53/1, 54, 63 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkumiyetine dair karar.
2) ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 08.07.2020 tarih, 2020/1348 Esas, 2020/1112 Karar sayılı istinaf başvurularının kabulü ile yeniden hüküm kurulmak sureti ile sanığın, katılan yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 53/1, 54, 63 maddeleri gereğince 6 yıl 18 ay hapis cezasına mahkumiyetine dair karar.
TÜRK MİLLETİ ADINA
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 08.07.2020 tarih, 2020/1348 Esas, 2020/1112 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve BAM Cumhuriyet savcısı tarafından CMK'nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 299. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının beş yılın üzerinde olması nedeniyle bölge adliye mahkemesi kararının 5271 sayılı CMK'nin 286/2-a maddesi gereğince temyizi kabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 08.07.2020 tarih, 2020/1348 Esas, 2020/1112 Karar sayılı “istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmak suretiyle sanığın neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin” hükmünün tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; sanık müdafiinin haksız tahrike, lehe hükümlerin uygulanmasına, sanığın beraatine, BAM Cumhuriyet savcısının suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 304/1. maddesi gereğince “... 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.09.2022 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin 2022/6907 E. 2022/7495 K. sayılı kararının çoğunluk görüşüne, sanık ...’un mağdur ...’ye karşı gerçekleştirdiği eylemin kasten öldürme suçuna teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerektiğini düşündüğümüzden katılmamaktayız.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin uyumlu içtihadına göre, gerçekleştirilen eylem kasten öldürme&kasten yaralama olarak vasıflandırılırken, failin olay öncesi ve sonrasındaki söz ve davranışları, suçta kullanılan alet ve kullanılış şekli, mağdurun vücudundaki isabet yerleri, sayısı ve harabiyetleri, eyleme son veriliş şekli birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılmalıdır.
Dosya içeriğine, mağdur ...’in soruşturma ve kovuşturma evresindeki beyanlarına, tanık ... ’ın uyumlu anlatımlarına, doktor raporlarına ve tutanaklara göre; mağdur ... ile sanık ... arasında olay tarihinden önce bir gönül ilişkisi yaşandığı, ilişkinin mağdur tarafından sonlandırıldığı, mağdurun kendisinden ayrılmasını ve evlenme teklifini kabul etmemesini hazmedemeyen sanığın olaydan yaklaşık bir yıl önceden olay gününe kadarki süreçte tehditkâr tavır takındığı, tehditler nedeniyle mağdurun şikâyetçi olduğu, gerek 2012 yılında gerekse 2013 yılında sanık ... hakkında 6284 sayılı Kanun hükümleri gereğince tedbir kararları verildiği, olay günü mağdurun yanında annesi ... ve tanık ... olduğu halde sanık ...’un silahlı bir şekilde yollarını kestiği, evlenme isteğini yinelediği, teklifin kabul edilmemesi üzerine diz üstü ve diz bölgesini hedef alarak silahını birkaç kez ateşlediği, mağdurun yere düşmesi üzerine silahı başına dayayarak tetiği düşürdüğü ancak silahın ateş almayarak merminin boşa attığı, bu kez diğer ayağının diz bölgesini hedef gözeterek atış etmek istediği, bu sırada çıkan merminin bir kez daha mağdurun dizine isabet ettiği, silahın tutukluk yapması üzerine olay yerinden uzaklaştığı, olay yerinde olan akrabaları tarafından acil hastaneye kaldırılan ve hayati tehlike geçiren mağdura genel anestezi altında operasyon yapılarak hasar gören sağ bacağındaki tibia açık parçalı kırığının (ağır 5 derecede), sol bacağındaki atar ve toplardamarlar ile sinirlerin onarıldığı, operasyon sırasında ortopedi hekimlerinin yanı sıra kalp damar cerrahlarının da müdahale ederek tam kat ayrıldığı tespit edilen sol poplietal arterin ve iki adet tam kat kesik olduğu tespit edilen sol poplietal venin sütüre edildiği, 13 ünite kan ve kan ürünü verilen mağdurun yaşama döndürüldüğü olayda; sanık ...’un mağdur ...’e yönelen kastı öldürme olarak vasıflandırılmalıdır.
... Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin “soruşturma aşamasında ...’in kafasına ateş ettiğinden bahsetmemesi ve özellikle olay yerinde 3 adet boş kovan ele geçirilmiş olması birlikte değerlendirildiğinde” mağdur ...’in beyanına itibar edilmediğine ilişkin gerekçesi oluşa ve dosya içerisindeki deliller ile uyuşmamaktadır. Şöyleki; tedavi evrakına ve doktor raporlarına göre 01.07.2013 tarihinde hastaneden taburcu olan mağdurun olaydan bir gün sonra karakolda giderek birkaç cümleden ibaret yazılı şekilde ifade vermesi mümkün değildir. Kanaatimizce bu ifade polis memurlarının mağdurun ölümünden şüphelenerek ölmeden önce ifadesini evraka eklemek, şüphelinin kimliğini belirlemek ve şikâyet bulunup bulunmadığını saptamak amacıyla hastaneye giderek aldıkları bir beyandır. Mağdur ..., detaylı bir şekilde ilk ifadesini kovuşturma evresinde vermiş ve olayı anlatmıştır. Mağdurun mahkeme huzurundaki anlatımı tek tanık olan ...’ın ve olay yeri incelemede ele geçirilen deliller ile uyumludur. Sanık ..., 9 mm çaplı ruhsatsız silahı ile mağdurun vücudunda 8 adet giriş çıkışlı (toplam 4 isabet ile) yara oluşturmuş, başına ateş etmek istemesine rağmen silah ateş almamıştır. Olay yeri inceleme raporuna göre olay yerindeki kan birikintisinin çevresinde 3 adet 9 mm boş kovanın yanı sıra 4 adet ateş almamış 9 mm mermi çekirdeği bulunmuştur. Sanık ...’un silahı tutukluk yaptığından baş bölgesine yapmak istediği atış isabet bulmamıştır. Baş bölgesine yapılmak istenen atışın yanında diz bölgesinin tamamen harap olarak kan kaybı oluşması amacıyla atılan en az 4 merminin yanı sıra 3 adet mermi tabanca ateş almadığından boşa atılmıştır. Mağdur ...’in dava konusu olan eylem nedeniyle ölmemesi kanaatimizce şansından kaynaklanmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, sanık ... ve mağdur ... arasında husumet bulunması, olaydan önce mağdurun sürekli sanık tarafından tehdit edilmesi, sanık ...’un olaydan önceki davranışları, suçta kullanılan aletin cinsi, kullanılış şekli, hedef alınan vücut bölgeleri ve vücutta oluşan harabiyet, sanığın baş bölgesine ateş etmek istemesine rağmen elinde olmayan nedenle atışın gerçekleşmemesi dikkate alındığında öldürme kastı içinde hareket ettiği kanaatine varılan sanık hakkında ilk derece mahkemesi tarafından kasten öldürmeye teşebbüsten kurulan hükme yönelen istinaf başvurularının reddedilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından duruşma açılarak eylemin kasten yaralama olarak vasıflandırılmasının hukuka aykırı olduğu düşüncesindeyiz. Bu nedenle ... Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin kabul edilerek anılan mahkeme kararının BOZULMASINA karar verilmesi gerekirken temyizin reddi ile hükmün ONANMASINA ilişkin karar veren çoğunluk görüşüne katılmamaktayız.