Esas No: 2018/6548
Karar No: 2022/18970
Karar Tarihi: 15.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6548 Esas 2022/18970 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/6548 E. , 2022/18970 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir ceza kararı incelenmiştir. Sanık, sahte fatura düzenleme ve tefecilik suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, \"5464 sayılı Kanun'a aykırılık\" suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İdare adına vekilin temyiz istemi reddedilmiştir. Sahte fatura düzenleme suçu yönünden hüküm, yeni bir kanunla değiştirildiği için yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Tefecilik suçu yönünden de mahkumiyet hükmü bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 36. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. ve 53. maddeleri, ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi gibi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme, tefecilik, 5464 sayılı Kanun'a aykırılık
...
...
...
I. “5464 sayılı Kanun’a aykırılık” suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair karara yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Katılan ... ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının, sanığa yüklenen “5464 sayılı Kanun‘a aykırılık” suçundan doğrudan zarar görmediği, kamu davasına katılma hakkı ve hükmü temyiz etme yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, idare adına vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II. “2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” ile “tefecilik” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiin temyizinin incelenmesinde;
a) “2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçu yönünden;
Hükümlerden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) Tefecilik suçu yönünden;
1- Sanığın, POS cihazlarını kullanım amaçları ve sözleşme koşulları dışında, kredi kartı sahiplerinin nakit ihtiyaçlarının karşılanması veya kredi kartı borcunun ertelenmesi amacıyla kullanmaktan ibaret fiillerinin, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme suçunu oluşturduğu gözetilmeden eylem ikiye bölünerek 5464 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek aynı zamanda tefecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin (sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden diğer yönleri incelenmeyen) 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.11.2022 tarihinde tefecilik suçundan Üye ...’ın karşı oyu ile oy çokluğuyla, diğer hükümler yönünden oy birliğiyle karar verildi.
Üye (K.O.)
KARŞI OY
Dairemizin 2016/7279 Esas, 2019/6785 Karar sayılı 30.09.2019 tarihli ilamında yazmış olduğumuz karşı oylarımızda ayrıntılı bir şekilde izah ettiğimiz üzere;
Sanığın işletmekte olduğu iş yerinde herhangi bir alım satım yapmaksızın toplam borç miktarının %3 oranında faiz aldığı,kredi kartından çektiği para miktarının bankaya ödemesi gereken komisyon ve kendi aldığı komisyon miktarını düştükten sonra kart sahibine kalan miktar üzerinden nakit ödemesi yaptığı iddia ve kabul edilen somut olayda; sanığın ekonomik sıkıntı çeken ve kendisinden borç para isteyen kredi kartı sahiplerine %3 faiz karşılığında elden nakit para vermek ya da borç olarak istenen parayı doğrudan talep eden şahısların banka hesaplarına yatırmak şeklinde sübut bulan eyleminin ayrıca "tefecilik" suçunu da oluşturduğu anlaşıldığından, (YCGK, 10.05.2022 tarih ve 2021/239 Esas)
5237 sayılı TCK'nin 41. maddesi uyarınca kurulan mahkumiyet kararının onanması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun sanığın eyleminin yalnızca 5464 sayılı kanunun 36. maddesinde düzenlenen "gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenleme" suçunu oluşturduğuna ilişkin BOZMA düşüncesine katılmıyorum. 15.11.2022
Karşı Oy
...