23. Hukuk Dairesi 2012/4477 E. , 2012/5802 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının takip ve alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, müvekkillerinin alacaklarının kabulüne, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; derece kararında 1. sırada yer alan takibin 17.11.2008 tarihinde açıldığı, ödeme emrinin, borçlu şirket yetkilisine, PTT’ ye bizzat müracaatı üzerine aynı gün tebliğ edildiği, 18.11.2008 tarihinde de şirket yetkilisinin İcra Müdürlüğü"ne gelerek, takibe konu borcun tamamını kabul ettiği, herhangi bir itirazının olmadığı, borçlu şirketin tüm malvarlığı üzerine haciz konulmasına muvafakat ettiğini bildirmesi üzerine kesinleştiği, 18.11.2008 tarihinde borçlu şirketin menkul mallarının haczine karar verildiği ve aynı gün haciz uygulandığı, hayatın olağan akışına uymasa da, takibin muvazaalı olduğunun ispatı açısından sadece bir gün içinde işlemlerin tamamlanmış olmasının tek başına yeterli olmadığı, fakat borçlu tarafından yapılan başvuru ve hacze muvafakat ile takip kesinleştirilebilir ise de, itiraz ve ödeme süreleri geçmeden 3. kişiler açısından hüküm ifade etmeyeceği, eşdeyişle, ödeme emri 17.11.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olsa da üçüncü kişiler için haczin 27.11.2008 tarihinde konulduğunun kabulü gerektiği, davacıların takip tarihinin 26.06.2009 ve hacizlerinin tarihinin ise 07.01.2010 olduğu, davalının haczinin, davacılar haczinden önce olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalının alacağının ve takibinin muvazaalı olduğu iddiasıyla sıra cetveline itiraza ilişkindir. Muvazaa hukuki nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalıdadır. Davalı, alacağının, gerçek bir alacak olduğunu, birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Mahkemece, bu ilke doğrultusunda işin esasına girilerek tarafların iddia ve delilleri kapsamında sonuca gidilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan, aynı konuda olduğu ileri sürülen tasarrufun iptali davasına ilişkin dosyanın getirtilerek, işbu dava ile aynı konuda olup olmadığı araştırılıp, aynı olması halinde sonucuna göre birleştirilmesi ve beklenmesi hususlarının düşünülmemesi de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.