Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1525 Esas 2022/3816 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1525
Karar No: 2022/3816
Karar Tarihi: 12.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1525 Esas 2022/3816 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, sözleşmede belirtilen şartlara aykırı olarak başka firmaların reklamlarını rulolara koymuş ve buna karşı çıkan davacı sözleşmeyi haklı fesih etmiştir. Davacı, feshin neden olduğu zararın tazmini ve verilen teminat mektubunun iade edilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, teminat mektubunun iadesine ilişkin davanın davalı lehine sonuçlanmasına karar vermiş, tazminat talebini reddetmiştir. Ancak, davalı nakde çevirmediği teminat mektubunu geri vermemiştir. Bu nedenle, teminat mektubunun iadesi talebinin haklı olduğu sonucuna varılmış ancak dava konusuz kalmıştır. Sonuç olarak, temyiz itirazlarının reddedilmesine, kararın düzeltilerek onayına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: HUMK'nun 438/7. maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2021/1525 E.  ,  2022/3816 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14.07.2020 tarih ve 2019/477 E. - 2020/468 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili ile davalı taraf arasında rulo temin sözleşmesi imzalandığını, anılan sözleşmenin 4. maddesinin (h) bendinde kural olarak reklamların sınırlanamayacağının (i) bendinde Migros dışında perakende sektöründe faaliyet gösteren firmaların reklamlarına yer verilemeyeceğinin belirtildiği, davalının Vestel, Banvit, reklamlarının rulolarında bulunmasını ve ruloların teslim alınmasını onaylamadığını, gayri hukuki uygulamanın sözleşmenin ruhuna ve Rekabetin Korunması Hakkında Kanun amir hükümlerine aykırı olduğunu, davalı tarafın ayrıca 11/12/2012 tarihinde 2 nolu ek protokol ile reklamların kendisinin onayına tabi olacağını teklif ettiğini, ek protokol-2 de hukuka ve kök sözleşmeye açıkça aykırı olarak onay sistemi getirilmiş olması nedeniyle müvekkili firmanın 24/01/2013 tarihli fesih ihbarnamesi ile haklı nedenle sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinin haklı fesih nedeni ile ihtarname tarihinden itibaren doğmuş doğacak zararların karşılığı olarak her türlü talep ve dava hakları ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL'nin avans faizi ile birlikte tahsiline, sözleşme kapsamında müvekkili tarafından verilen teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafın sözleşme ile kendisine tanınan hakkı açıkça kötüye kullandığını, müvekkili mağazalarında satışı olmayan fakat muadil ürünlerin satışı olan markaların reklamının sözleşme gereği yapılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davalı tarafın teminat mektubunun 04.03.2014 tarihinde ilgili banka şubesine iadesine ilişkin kargo kaşesi bulunan yazının bir örneğini dosyaya sunduğu, kar kaybına dayalı olarak açılan davaya ilişkin karar Yargıtay Bozma kararı kapsamı dışında bırakılmakla kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığı, davalı vekilince dava konusu teminat mektubunun muhatap Bankanın Ankara...Şubesine iade edildiği belirtilerek buna ilişkin kayıt sunulması sebebiyle dava konusu teminat mektubunun davalı tarafça iade edildiği kanaatine varıldığı, bu kısma ilişkin davanın da konusuz kaldığı, taraflar arasındaki sözleşme ve ek protokol feshedildiğine ve taraflar arasında bu kapsamda hukuki bir ilişki kalmadığına ve davalının da sözleşmenin feshi dolayısıyla zararının oluştuğu iddiası ile karşı taraftan bir talebinin de bulunmamasına göre dava konusu teminat mektubunun davalı yedinde tutulmasının haklı bir gerekçesi kalmadığı, iadesinin gerektiği, davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı tarafın maddi tazminat talebi hakkında verilen karar Yargıtay bozma kararı kapsamını dışında bırakılmakla kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu teminat mektubunun davalı tarafça iade edildiği ve bu kısma ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava sözleşmenin feshinden kaynaklanan zararın tazmini ve sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının tazminat talebinin reddine, teminat mektubu davalı tarafça iade edildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ve teminat mektubunun davalı yedinde tutulmasının haklı gerekçesi olmadığı gerekçesiyle davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir. Davalı ... Tic. A.Ş., taraflar arasındaki akdi ilişkinin sona ermesinden sonra nakde çevirmediği teminat mektubunu davacıya iade etmekle yükümlü olup, dava tarihi itibariyle bu gereği yerine getirmemiştir. Bu nedenle teminat mektubunun iadesi talebinde davacının haklı olduğu sabit ise de, nakde çevrilmeyen teminat mektubunun iadesine ilişkin dava maktu harçla görülmesi gereken bir davadır. O halde davanın konusuz kalması nedeniyle dava tarihindeki haklılık durumu gözetilerek davalı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin de maktu vekalet ücreti olması gerekirken yazılı şekilde nisbi vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle temyiz eden yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de; tek başına bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 7. bendinden “6.000,00 TL”nin çıkartılarak yerine “3.400,00 TL” yazılmasına, hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 12/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara