Esas No: 2021/207
Karar No: 2022/3795
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/207 Esas 2022/3795 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/207 E. , 2022/3795 K.Özet:
Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince davacının WORLD HALAL SUMMIT ibareli markası adına tescili başvurusunda bulunduğunu ancak başvuru talebinin reddedildiğini belirten dava, istinaf başvurusunun esastan reddi sonucu temyiz edilmiş. Yapılan yargılama sonucunda, markanın ayırt edici niteliğe sahip olmadığı ve Türkçesi olan \"Dünya helal zirvesi\" ibaresinin sadece bir etkinliğin adı şeklinde algılanabileceği belirtilerek YİDK kararının doğru olduğuna karar verilmiş ve davacı vekilinin temyiz istemi reddedilmiş. İlgili kanun maddeleri ise 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 5/1-b ve 5/1-c maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03.12.2018 tarih ve 2017/264 E. - 2018/433 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.10.2020 tarih ve 2019/457 E. - 2020/841 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının WORLD HALAL SUMMIT ibareli markanın adına tescili başvurusunda bulunduğunu, ancak başvuru talebinin ve karara yönelik itirazlarının reddedildiğini, halbuki markayı oluşturan ibarelerin tanımlayıcı olmadığını, ayırt edici niteliğe sahip olduğunu, ayrıca davacının helal piyasası adına T.C. Cumhurbaşkanlığı himayesinde İslam İşbirliği Teşkilatı ilgili kuruluşlarının işbirliğinde çeşitli fırsatlar sunan, organizasyonlar yapan bir platform olma amacının olduğunu, İstanbul'da helal ekosistemdeki tüm paydaşları bir araya getirmek istediklerini, buna göre hedef tüketici kitlesinde markanın ayırt edici niteliğe haiz olduğunu, düzenlenen bu fuara bir çok tanınmış marka ve belediye iştiraklerinin katıldığını ve markanın ayırt edici nitelik kazandığını belirterek ayırt edici nitelik kazanan markaya ilişkin verilen 2017-M-3469 sayılı YİDK kararının iptaline ve markanın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 6769 sayılı SMK'nın 5/1,b ve c bentlerine göre markaların tescil edilemeyeceğini, ayırt edici bir niteliğe sahip olmadığını, markanın Türkçesinin dünya helal zirvesi olduğunu, herhangi bir işletmesel köken veya ticari kaynağı işaret edecek şekilde değil, sadece bir etkinliğin adı şeklinde tüketiciler tarafından algılanacağını, ayırt etme işlevinden yoksun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, dava konusu başvurunun "WORLD HALAL SUMMIT" şeklinde ön plana çıktığı, Türkçe karşılığının "Dünya helal zirvesi" olduğu, okuma oranına sahip tüketici kesimi tarafından bilineceği, 35. ve 41. sınıftaki emtialar yönünden bakıldığında 6769 sayılı SMK'nın yukarıda belirtilen 5/1-b maddeleri yönünden başvuru markası ele alındığında ortalama tüketici kesimi nazarında bu ibarenin bir işletmeye ait mal/hizmete ilişkin köken veya kaynak teşkil eden bir işaret şeklinde değil de islami kurallara göre kabul edilen ya da doğru olduğu tercih edilen davranış türüne ait zirve, bir etkinlik şeklinde algılanabileceği, bu anlamda birine ait marka ile bir başkasına ait marka yönünden mal ve hizmeti ayırmaya yarayan bir işaret algısı oluşmayacağı, ayırt edicilik koşulu sağlanmadığı kanaati oluşacağı, diğer yönden başvuru markasının 41. sınıftaki emtialar yönünden 6769 sayılı SMK'nın 5/1-c maddesine göre bakıldığında ise "Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri, Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil)" yönünden vasıf/cins/tür belirten tanımlayıcı bir ibare içerdiğinden bu kısım yönünden de mutlak red sebebi oluşturacağı kanaatine varılarak bu gerekçelerle YİDK kararının yerinde ve doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.