Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/2506 Esas 2022/11409 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/2506
Karar No: 2022/11409
Karar Tarihi: 08.11.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/2506 Esas 2022/11409 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2022/11409 K. sayılı karar incelendiğinde, suçun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma olduğu ve mahkûmiyet kararı verildiği görülmektedir. Ancak, Ceza muhakemesi hukukuna göre, bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili, usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunması gerekmektedir. CMK'nın 170/1. maddesi uyarınca ceza davası, dava açan belge niteliğindeki icra ceza mahkemesine verilen şikâyet dilekçesi, son soruşturmanın açılması kararı gibi istisnai hükümler dışında kural olarak Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenecek bir iddianame ile açılır. CMK'nın 225. maddesi uyarınca ise; \"Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Kanuni düzenlemelere göre, iddianamenin içeriğindeki fiil ve fail hakkında yargılama yapılır. Bu ilkeye uyulmadığı takdirde yapılan yargılama kanuna aykırıdır ve hükmün bozulması gerekir. Bu nedenle, mahkeme kararı kanuna aykırı bulunarak bozulmuştur.
10. Ceza Dairesi         2021/2506 E.  ,  2022/11409 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : İZMİR 31. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Ceza muhakemesi hukukumuzda mahkemelerce bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili, usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunması gerekmektedir. 5271 sayılı CMK'nın 170/1. maddesi uyarınca ceza davası, dava açan belge niteliğindeki icra ceza mahkemesine verilen şikâyet dilekçesi, son soruşturmanın açılması kararı gibi istisnai hükümler dışında kural olarak Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenecek bir iddianame ile açılır. Anılan Kanun'un 170. maddesinin 4. fıkrasında da; "iddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır" düzenlemesine yer verilmiştir.
    CMK'nın 225. maddesi uyarınca ise; "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.” Bu madde gereğince hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise, ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebilecektir.
    Anılan kanuni düzenlemelere göre, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu iddia olunan eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna açık aykırılık oluşturacaktır. Öğretide “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” olarak ifade edilen bu ilke uyarınca hâkim, ancak hakkında dava açılmış bir fiil ve kişi ile ilgili yargılama yapabilecek ve önüne getirilen somut uyuşmazlığı hukuki çözüme kavuşturacaktır.
    Tüm bu açıklamalar doğrultusunda; iddianame içeriğinde 20/09/2014 tarihli eyleme ilişkin anlatım bulunmadığı, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemlerle sınırlı olduğu da gözetilerek yargılamaya konu eylemle ilgili CMK'nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde yargılamaya devamla mahkûmiyet kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 08.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara