Esas No: 2020/6455
Karar No: 2022/3776
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6455 Esas 2022/3776 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6455 E. , 2022/3776 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.06.2020 tarih ve 2020/221 E. - 2020/357 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 10.05.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ...ile davalı Enco İstanbul vekili Av. ...ve Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin tekstil sektöründe üretim ve satış yaptığını, müvekkilinin müşterisi olan Fransa'da yerleşik ... firmasına yüklü miktarda tekstil ürününün sipariş edildiği,malların bedelinin müşteri tarafından bankaya açılacak akreditif ile tahsil edileceğini, sevk edilen mallara ilişkin konşimento ve CMR senetleri tanzim edilerek davalı taşıma şirketine teslim edildiğini, ihraç konusu malların alıcısının banka, ihbar kişisinin de müsteri olarak gösterildiğini, bu ihracatın vesaik mukabili ihracat olarak tanımlandığını, yapılan ihracat bedelinin tahsili yolunun ise akreditif olduğunu, müşterinin vesaik asıllarını taşıyıcıya ibraz etmeden malları teslim almasının mümkün olmadığını, göndericinin bu şarta güvenerek malları taşıyıcıya teslim ettiğini, gönderenin yazılı bir talimatı olmadan böyle bir durum gerçekleşirse TTK 880 ve CMR Konvansiyonu 17. madde hükümlerine göre malın tam ziyadan söz edilerek taşıyıcının malların fatura bedellerinden gönderene karşı sorumlu olduğunu, somut olayda alıcının tahsil bankası olarak yazılı olduğunu davalının talimat almadan malları banka dışında kişiye teslim etmesi nedeniyle ağır kusurlu ve zarardan sorumlu olduğunu, zararın tahsili için başlattıkları takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve haksız itiraz nedeniyle alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşımaların hepsinde teslim şeklinin FCA olduğunun gümrük çıkış beyannameleri, konşimento talimatları ve davacı tarafından tanzim edilen satış faturalarında açıkça yazıldığını, taşıma sözleşmesinin taraflarının dava dışı alıcı ... firması ile asıl taşıyıcı dava dışı Fransa'da mukim Zıgler France SA've alt taşıyıcı müvekkili şirket olduğunu, bu teslim şeklinde davacının taşıma sözleşmesinin tarafı olmadığını, FCA teslim şeklinde taşınacak emtianın taşıyıcıya teslimi ile birlikte malların tüm masraf ve risklerin alıcı-gönderilen ... firmasına geçtiğini, ödeme şeklinin akreditif ve davacının iddia ettiği alacağın sorumlusunun müvekkili değil dava dışı alıcı ... firması olduğunu, somut olayda vesaik mukabili bir ihracatın sözkonusu olmadığını, konşimento talimatları incelendiğinde teslim şeklinin FCA, ödeme şeklinin de akreditif yazdığını, vesaik mukabili bir taşımadan bahsedilmediğini, davanın konusunu 6 adet taşıma oluşturmakta ise de başkaca taşımaların da bulunduğunu, davacının tahsilat yapamadığı iki banka ile tahsilat yaptığı anlaşılan bankanın farklı olduğunu, bu durumun akreditif koşullarını davacının yerine getirmemiş olmasından kaynaklandığını, özellikle davacının sunduğu 07/10/2014 tarihli iki adet yazıdan anlaşılacağı üzere birtakım evrakları sunmadığından akreditif ödeme ile ihraç ettiği eşyaların bedellerini tahsil edemediğini, Mayıs 2014 ile Eylül 2014 arasında gerçekleştirilen 6 adet taşımada peyderpey müvekkili firmaya eşya teslim edildiğinden iddia olunan zarara davacının kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini, dava konusu 6 adet taşımanın yaklaşık dört aylık süre içerisinde gerçekleştirildiğini, ilk taşımada sorun var ise davacının bu süreç içerisinde diğer taşımalarda eşyaları müvekkiline teslim etmemesi gerektiğini, CMR 21. maddesinden yararlanamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı yanında fer'i müdahil vekili; davacının "akreditif" ve "vesaik mukabili" kavramlarına ilişkin iddialarının bariz çelişkiler içerdiğini, davacının aktif husumet ehliyetini ispat edemediğini, ihracat evraklarından esasen malların üreticisi olan Era Denim Konfeksiyon San. Tic. A.Ş.'nin gerçekleştirdiği satışlara aracılık yaptığının anlaşıldığını, davaya konu akreditif dosyalarının tamamının davacının bankası olan Akbank ...Ticari Şubesinden celbi gerektiğini, davalı Enco'nun fiilleri ile iddia edilen zararlar arasında illiyet bağı bulunmadığını, davalının CMR Konvansiyonu uyarınca yükümlülüklerini yerine getirdiğini, iddia edilen zararın kaynağı olan satış bedelinin ödenmemesinde davacının kusurlu hareketinin neden olduğunu, belgeleri eksik ve geç gönderdiğini, akreditifli ödeme biçiminde ihracatçının bankaya karşı alacaklı duruma geçmesinin en önemli şartının tanımlanan evrakları doğru biçimde ve süresinde ibraz etmesi olduğunu, amir bankadan gönderilen yazılara göre akreditif ret sebeplerinin davacının kendi kusurundan kaynaklandığının anlaşıldığını, davacının CMR taşıma senedi üzerine mal bedelinin tahsili şerhi düşmediğini, orijinal ATR-1 evrağının amir bankaya gönderilmediğini, malların gümrükten çekilmesi için evrakların davacı tarafından alıcıya gönderildiğini, bu nedenle akreditif bedeli ödenmeksizin teslimine ve gümrükten çekilmesine davacının muvafakat ettiğini, davalı taşıyıcı Enco'da orijinal ATR-1 belgesinin bulunmadığını, kusur ve sorumluluğun taşıyıcıya değil davacı ihracatçıya ait olduğunu, söz konusu taşımalar 4 ay içinde 6 ayrı taşıma halinde yapılmış olduğu halde malların teslimine ilişkin ilk taşımadan son taşımaya kadar davacı tarafın hiçbir uyarıda bulunmadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, yükün, mal bedeli tahsil edilmeksizin alıcısına teslim edildiği, dava konusu taşımalara ilişkin akreditiflerin reddedildiği, dolayısıyla ilgili taşımalara ilişkin belgelerin de akreditif bankası tarafından muhabir bankaya ve onun tarafından da ihracatçı/davacıya iade edildiği, verilen talimata aykırı olarak malları muhabir bankadan gereken belgeyi almadan gönderilene tesliminin sözleşmeye aykırılık olmasının yanında haksız bir eylem olduğu, CMR 17/1 ve 21 madde hükümlerine göre davalının bu zarardan sorumlu olduğu, davalının CMR.nin 21 nci madde hükmü gereğince mal bedelini almadan malın alıcısına teslimi nedeniyle sorumlu olduğu , ancak davacının kendisine Akbank tarafından teslim engeline ilişkin bildirim yapıldığı halde sessiz kalması hususunun kendisine atfı kabil bir müterafik kusur olduğu, davacının zararından %20 oranında takdiri indirim yapılmasının somut olayın özellikleri bakımından hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının itirazın takdiren %20 müterafik kusur indirimi yapılarak 394.478,50 Euro asıl alacak yönünden kısmen iptaline, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden başlamak üzere ve davacının takipteki talebi aşılmamak üzere kamu bankalarınca 1 yıllık Euro mevduat hesabına fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı yürütülmek suretiyle devamına, bakiye talep yönünden davanın reddine, hüküm altına alınan alacağın %20'si üzerinden takip tarihindeki efektif satış üzerinden Euro kuru esas alınarak hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım yönünden şartları oluşmaması sebebiyle davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve davanın kısmen kabulü ile, takibe itirazın takdiren %20 müterafik kusur indirimi yapılarak 394.478,50 Euro asıl alacak yönünden kısmen iptaline, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden başlamak üzere ve davacının takipteki talebi aşılmamak üzere kamu bankalarınca 1 yıllık Euro mevduat hesabına fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı yürütülmek suretiyle devamına, bakiye talep yönünden davanın reddine, hüküm altına alınan alacağın %20'si üzerinden takip tarihindeki efektif satış üzerinden Euro kuru esas alınarak hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 55.919,38 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.