23. Hukuk Dairesi 2012/3468 E. , 2012/5773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ihraç kararının iptali, birleşen tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davalı Kooperatif vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl davada, müvekkili ile davalı kooperatif arasındaki arsa payı karşılığı inşaat ve kooperatif üyelik sözleşmesine göre, müvekkilinin, taşınmazdaki hissesini devretmesinin akabinde kooperatife üye kaydedildiğini, sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen müvekkiline tahsis edilen konutun tapusu verilmediği gibi aidat borcunu ödemediği gerekçesiyle hukuka aykırı olarak ihraç edildiğini, oysa müvekkilinin her hangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, müvekilli hakkında alınan 11.03.2010 tarihli yönetim kurulu ihraç kararının iptalini; birleşen davada ise, sözleşme gereği müvekkillinin taşınmazdaki hissesini kooperatife devretmesine rağmen, kooperatifin daireyi belirlenen sürede yapıp teslim etmediğini, dairedeki eksikliklerin müvekkili tarafından giderildiğini ve yapılan bu harcamaların mahkeme kararı ile davalıdan tahsil edildiğini, tüm ihtarlarına rağmen kooperatifin dairenin tapusunu vermeye yanaşmadığını ileri sürerek, söz konusu bağımsız bölümün davalı adına olan tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, inşaat maliyetlerine katılmasa da ortak giderlere katılmak durumunda olduğunu, talep edilen aidatın kaynağının da kooperatif ortak giderleri olduğunu, usulüne uygun olarak çekilen ihtarlara rağmen bu borcunu ödemediğinden yönetim kurulu kararıyla ihraç edildiğini savunarak, asıl davanın reddini; kooperatif ortak giderlerinden kaynaklanan aidat borcunu ödemeyen davacının kendisine tahsis edilen konutun tapusunu isteme hakkının bulunmadığını savunarak da, birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ihraç kararına dayanak teşkil eden ihtarnamelerde, yazılı borç miktarının ne kadarının aidat, ne kadarının gecikme faizi ve ayrıca hangi dönemlere ait olduğu açıklanmadığından, davacı hakkında alınan ihraç kararının usule aykırı olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile yönetim kurulu ihraç kararının iptaline, davacının arsa payı inşaat ve kooperatif üyelik sözleşmesinden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği, bina inşaatlarının tamamlandığı ve kooperatif yönetim kurulu kararıyla yükümlülüklerini yerine getiren üyelere tapularının verildiği, davacının kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığı, kendisine tahsis
edilen konutun tapuda kendi adına tescilini isteme hakkı bulunduğu gerekçesiyle, birleşen davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölümün davalı adına bulunan tapu kaydının iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Asıl dava, kooperatif yönetim kurulunun ihraç kararının iptali, birleşen dava ise tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar iki dava birleştirilerek karar verilmiş ise de, ihraç kararının iptali davası ayrı görülerek, tapu iptali ve tescil davasında işbu davanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirdi. Zira ihraç kararının iptali davasının sonucuna göre davacının üyelik durumu belirlenecek ve buna göre tapu iptali ve tescil davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilecektir. Ancak somut olayda, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde, ihraç kararının iptaline ilişkin hükme yönelik her hangi bir temyiz itirazı ileri sürülmediğinden bu konudaki kararın kesinleştiği kabul edilerek, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Somut olayda, davacının peşin ve sabit ödemeli ortak olduğu çekişmesizdir. Dairemiz uygulamasına göre, peşin ve sabit ödemeli ortağın, inşaat finansmanı dışındaki, kooperatif amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumluluğu devam eder. Kooperatif ortağının tapu iptal ve tescil isteminde bulunabilmesi için tüm parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olması ve tapusu verilen diğer üyelerle aynı durumda olduğunu kanıtlaması gerekir. Bu durumda mahkemece 1163 Sayılı Yasa"nın 23. maddesindeki eşitlik ilkesi dikkate alınarak, kooperatife genel yönetim ve alt yapı giderlerinden dolayı borcu bulunmasına rağmen tapusunu alan ortak ya da ortakların bulunup bulunmadığı hususunda gerekirse kooperatif defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, davacı ile aynı durumda olan üyelere tapuları verilmiş ise şimdiki gibi davanın kabulüne, aksi takdirde tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.