Esas No: 2012/3190
Karar No: 2012/5754
Karar Tarihi: 04.10.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/3190 Esas 2012/5754 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında müvekkiline ait arsa üzerinde inşaat yapılması için 02.06.2006 tarihinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkiline isabet eden ve 03.03.2009 tarihinde teslimi gereken dairelerin teslim edilmediğini, dairelerin geç teslimi halinde her bir daire için aylık 500,00 USD kira tazminatı kararlaştırıldığını ileri sürerek, 03.03.2009- 03.02.2010 arasındaki 11 aylık dönem için 27.500,00 USD karşılığı 40.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin inşaatı zamanında bitirerek dairelerini teslim alması için davacıya ihtarname keşide ettiğini, ancak davacının kötüniyetli olarak sözleşme ve protokolle belirlenen sayıdan fazla daire isteyerek bitirilen daireleri teslim almadığını, sözleşmede tevhit şartının öngörülmesi nedeniyle davacının parselinin yanı sıra üzerine inşaat yapılacak 13 parselin tevhit tarihinin esas alınması gerektiğini ve tevhit tarihine 30 aylık sözleşme süresinin eklenmesi halinde inşaatın sözleşmede belirtilen tarihten önce tamamlanacağının görüleceğini, müvekkilince inşa edilen konutlarda 2009 Mayıs ayı sonunda yerleşimin başladığını, ihtara rağmen bitmiş dairelerini teslim almayarak sözleşme dışı istemde bulunan davacının isteminin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, yüklenici ile arsa sahibi arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde dairelerin %50 şer olarak paylaşılması ve arsa sahibine 4 adet 125 m² 3 artı 1 daire verilmesinin kararlaştırıldığı, arsa malikinin 15.12.2007 tarihli protokolle 4 dairesini seçtiği, ancak sözleşmede m² cinsinden alan belirlenmesi nedeniyle kira alacağının 5 daire üzerinden hesaplanması gerektiği, sözleşme uyarınca inşaat süresinin tevhit tarihi olan 20.03.2007 tarihinden itibaren 30 ay olduğu ve anılan sürenin 20.09.2009 tarihinde dolduğu, bu tarih ile oturum izninin alındığı 15.04.2010 tarihi arasındaki 7 ay 5 günlük süre için davacının 5 daire için kira tazminatı hak ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 16.083,33 USD karşılığı 24.261,70 TL"nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, gerektirici sebeplerle, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentler dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre teslimi gereken dairelerin geç teslimi nedeniyle kira tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Taraflarca 02.06.2006 tarihinde düzenlenen sözleşmenin tevhidi düzenleyen 4/2. maddesinde "tevhid işlemi iş bu sürede imzalandığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde bitirilecektir. Yüklenici 3 aylık sürenin tevhid sürecini tamamlayamazsa arsa sahibi ihtarname keşide ederek sözleşmeyi fesih edebilir." hükmü bulunmakta olup, anılan sözleşmenin 10. maddesinde de "sözleşme konusu inşaatın süresi 30 aydır. Bu süre sözleşmenin imzalanmasından 3 ay sonra (tevhid işlem süresinin bitiminden) başlar. 30 ay içinde yüklenici inşaatı yapıp, iskan ruhsatı alacak ve arsa sahibine ait bağımsız bölümleri teslime hazır hale getirecektir." düzenlemesi bulunmaktadır. Sözleşmenin 4. ve 10. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, yüklenicinin tevhid işlemini 3 ayda bitireceği ve inşaat süresinin 3 aylık sürenin bitiminden başlayarak 30 ay olduğu anlaşılmaktadır. Esasen, basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olan yüklenici tevhid işleminin ne kadar sürede bitirileceğini öngörerek sözleşmeyi imzalamıştır. Tevhid işleminin gecikmesine yüklenici dışında gerçekleşen mücbir nedenin sebep olduğu da kabul edilemez. Mahkemece, sözleşmede belirlenen 3 aylık sürenin esas alınarak kira tazminatının hesaplanması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle tevhid tarihinin esas alınarak hesaplanması doğru değildir.
3- Diğer yandan, taraflar arasındaki sözleşmenin 5/9. maddesinde arsa sahibine 125"er m² 3+1 dört daire verileceği düzenlenmiş olup, yine sözleşmenin 3 ve 5. maddeleri uyarınca düzenlenen avan proje taslağı üzerinden davacının 15.12.2007 tarihli protokol ile dört daireyi seçtiği, halen davacı uhdesinde bulunan 5. daire hakkında yüklenicinin tescil davası açtığı, yargılamanın sürdüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece, mülkiyeti dava konusu olan 5. daireye ilişkin tapu iptali ve tescil dava dosyası getirtilerek incelendikten sonra anılan bağımsız bölüme yönelik kira istemi yönünden bu davanın bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, mülkiyeti tartışmalı olan bağımsız bölüm yönünden sözleşmede belirlenen alana göre bir hesaplama da yapılmaksızın bu bağımsız bölümün geç teslimi nedeniyle kira tazminatına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir olunan 900,00TL. duruşma vekalet ücretinin yekdiğerinden alınarak birbirlerine verilmesine, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.