Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1684 Esas 2012/5742 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1684
Karar No: 2012/5742
Karar Tarihi: 04.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/1684 Esas 2012/5742 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/1684 E.  ,  2012/5742 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Davacı tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı istemin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahillerden T.Halk Bankası ve ... Kutu Ambalaj ve İnş. Tic. Ltd. Şti vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkil şirketin her türlü matbaacılık ambalaj işleri ve bunlarla ilgili tüm makineler v yedek parçalarının ithl ve ihracaat işiyle uğraştığını, internet teknolojisinin gelişmesi ile basım sektörünün gerilediğini, tahsilatta yaşanan sıkıntı nedeniyle mali durumunun bozulduğunu, haciz ve iflas baskısı olmadan faaliyetlerine devam etme imkanı sağlandığı takdirde mali durumunun düzeltilebileceğini ileri sürerek, bir yıl süreyle iflasının ertelenmesini talep etmiştir.
    Müdahiller vekilleri, talebin reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, istemci şirketin öz varlığının rayiç değerlere göre borca batık olduğu, sermaye artırımına karar verildiği, şirketin halen faaliyetine devam ettiği, asıl ve ek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu gerekçesiyle, istemin kabulüne iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir.
    Kararı, müdahillerden T.Halk Bankası ve ... Kutu Ambalaj ve İnş. Tic. Ltd. Şti vekilleri temyiz etmiştir.
    Dava, iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
    İcra ve İflas Kanunu’nun 179 vd. maddelerine göre iflasın ertelenmesinin istenebilmesi için şirketin borca batık olması, fevkalade mühletten yararlanmamış bulunması ve sunacağı ciddi ve inandırıcı bir proje kapsamında, borca batıklıktan kurtulmasının kuvvetle muhtemel görülmesi gerekir. İflasın ertelenmesini isteyen şirketler, bir yandan TTK.’nun 324. maddesi çerçevesinde borca batıklık bildiriminde bulunmak öte yandan da iflasın ertelenmesi için gereken ve yukarıda belirtilen yasal şartları sağladıklarını ispatlamak zorundadırlar. Bu nedenle mahkemenin öncelikle şirketin borca batık durumda olup olmadığını tespit etmesi, borca batık durumda ise ıslahının mümkün olup olmadığını incelemesi gerekir. Borca batıklık halinin tespiti için tüm aktiflerin paraya çevirme değerlerinden yani piyasadaki satış sırasında gerçekleşebilecek fiyattan bilançoya geçirilmeli, aktif bu şekilde saptandıktan sonra borca batıklık durumu tespit edilmeli, şirket borca batık durumda değilse talep reddedilmelidir
    Mahkemece borca batıklık ve mali durumun iyileştirilmesi konusunda iki bilirkişi heyetinden ayrı ayrı rapor alınmış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; şirketin borca batık olduğu, iyileştirme projesine uygun şekilde şirket sermayesinin artırılması ve tamamının ..
    2012 yılında ödenmesi hâlinde şirketin borca batıklıktan kurtulma ihtimali olduğu belirtilmiş olup, mahkemece bu bilirkişi raporu hükme esas alınarak iflasın ertelenmesine hükmedilmiş ise de, bilirkişi raporu denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olmadığı gibi bilirkişi heyetinin oluşumu da usul ve yasaya uygun değildir. Yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulurken ilk bilirkişi raporunu veren heyetten farklı bir heyetin oluşturulması gerekirken mahkemece Mali müşavir olarak aynı bilirkişinin hem birinci heyette hem de ikinci heyette yer aldığı gözden kaçırılmıştır.
    Dosya içeriğinden bilirkişi raporunda öngörülenin aksine sermayenin tamamının nakden ödenmediği, bir kısmının nakden bir kısmının kayden ödendiği ve bakiye taksitlerin muaccel olmadığı anlaşılmıştır. Oysa sermaye artırımının şirkete gerçek anlamda kaynak girişi sağlama amacı bulunmasına göre, yönetim kurulu başkanı ...."ın şirketten olan 212.000 TL alacağının, borç tasfiyesi yapılarak kayden ödenmiş sermaye olarak gösterilmesinin doğru olup olmadığı, bu şekildeki sermaye artışının iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcılığını şüpheye düşürüp düşürmediği üzerinde durulmamıştır.
    Mahkemece, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı konusunda uzmanlığı nedeniyle yeni bilirkişi kurulundan rapor alınmış ise de, raporda borca batıklığın kaydi değerlere göre yapıldığı, ek iyileştirme projesindeki net satış hedefi 31.10.2015 tarihi olarak değerlendirilmişken raporda 2014 yılının sonu itibarıyla değerlendirme yapıldığı, buna ilişkin itirazlara rağmen ek rapor veya yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmamıştır.
    Diğer yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda şüpheli alacaklarla ilgili gerekli inceleme yapılmamış olup, bu alacakların şirkettin iflas erteleme talebinde bulunmadan çok kısa bir süre önce şirketten ayrılan eski ortağa temlik edilen kısım ile bilirkişi raporunda gösterilen miktarı arasında çok büyük fark bulunmakta olup, bilirkişi raporunda bu farklılığın nereden kaynaklandığı, bu kalemdeki alacakların VUK’na göre şüpheli alacak sayılıp sayılmayacağı ve borçlularının bu borçları ödeme kapasitesinin bulunup bulunmadığı, bu şekildeki temlik işleminin iyi niyetli olup olmadığının değerlendirilmemiştir.
    Yine finansal kiralamaya konu araçların mülkiyeti finansal kiralama şirketine ait olduğundan satışları mümkün olmamakla aktif kaleminde yer almayacağının tartışılmasına rağmen, söz konusu sözleşmeler feshedilmişse bu hakların kaybedilmesine ek olarak bakiye taksitlerin borç olarak aktifte gösterilmesi gerektiği, ayrıca ödenebilecek taksit tutarlarının karşılanması halinde mülkiyetinin davacı şirkete geçebileceği hususları irdelenmemiştir.
    Bu durumda mahkemece, borca batıklığın yasa ve muhasebe ilkeleri çerçevesinde net biçimde tespiti için bilirkişi heyeti ile ilgili yukarıdaki ilke gözetilerek konusunda uzman olan yeni bilirkişi heyetinden açıklayıcı ve denetime elverişli bir rapor alınarak, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabet görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müdahiller T.Halk Bankası ve ... kutu Ambalaj ve İnşaat Ticaret Ltd.Şti vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde müdahillerden ... kutu Ambalaj ve İnşaat Ticaret Ltd.Şti"ye iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan


    Hemen Ara