Esas No: 2022/8354
Karar No: 2022/7547
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8354 Esas 2022/7547 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/8354 E. , 2022/7547 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/147 E., 2020/175 K.
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
... 4. Çocuk Mahkemesinin, 24.06.2020 tarihli ve 2020/147 Esas, 2020/175 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, her bir katılana yönelik ayrı ayrı 3 kez 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ile aynı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 272 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle karar tarihi olan 24.06.2020’de kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 01.07.2022 tarihli ve 2021/13291 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.07.2022 tarihli ve KYB-2022/99651 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19.07.2022 tarihli ve KYB-2022/99651 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“1) Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03.02.2014 tarihli ve 2013/23474 Esas, 2014/2417 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zaman aşımının duracağı ve zaman aşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı,
Dosya kapsamına göre; kayden 15.11.1999 doğumlu olan ve suçun işlendiği 20.08.2014 tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesinde öngürülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e ve 66/2. maddeleri uyarınca asli zaman aşımı süresinin 4 yıl, olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 6 yıl olduğu,
Suça sürüklenen çocuğun 16.12.2014 tarihinde sorgusu yapılarak zaman aşımı süresinin kesildiği, 4 yıllık olağan zaman aşımı süresinin sorgu tarihinden itibaren yeniden işlemeye başladığı, bu tarihten sonra dava zamaşımı süresini kesen başkaca bir işlemin bulunmadığı,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/8. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı Kanun'un 67/1. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 10.05.2016 tarihi itibariyle dava zaman aşımı süresinin durduğu, yeni suçun işlendiği 25.08.2017 tarihinde dava zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı, bu itibarla durma süresinin 1 yıl 3 ay 15 gün olduğu,
Bu haliyle, suça sürüklenen çocuğun sorguya çekildiği 16.12.2014 tarihinden hükmün açıklandığı 24.06.2020 tarihine kadar geçen süreden, zaman aşımı süresinin durduğu 10.05.2016 ile 25.08.2017 tarihleri arasında geçen 1 yıl 3 ay 15 günlük süre mahsup edildikten sonra kalan sürede, 4 yıl olan olağan zaman aşımının tamamlandığı anlaşıldığından, 5237 sayılı Kanun'un 66/2, 66/1-e ve 67/4. madde ve fıkraları gereğince davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2) Kayden 15.11.1999 doğumlu olup, suçun işlendiği 20/08/2014 tarihinde 15 yaşını ikmal etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/2. maddesi uyarınca indirim yapılması gerekirken, aynı Kanun’un 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmasında,
3) Suç tarihinde 12-15 yaş aralığında bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin diğer bir ifadeyle ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, farik mümeyyiz olmadığının tespiti halinde 5237 sayılı Kanun’un 31/2. maddesine göre suça sürüklenen çocuk hakkında ceza verilemeyeceği, sadece güvenlik tedbirine hükmolunabileceğinin gözetilmemesinde,
İsabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendinin;
“Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.”
Şeklinde düzenlendiği belirlenmiştir.
2. Hükümlünün yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve aynı Kanun'un ikinci fıkrası gereği 4 yıl yıllık olağan zaman aşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
3. Hükümlünün 12-15 yaş grubunda yer aldığı, üzerine atılı suçu 20.08.2014 tarihinde işlediği, 16.12.2014 tarihinde Mahkemesince savunmasının alındığı, hükümlü hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın da 21.04.2016 tarihinde verilip 10.05.2016 tarihinde kesinleştiği, hükümlünün 25.08.2017 tarihinde yeniden suç işlediği, zaman aşımını kesen hükümlünün savunmasının alındığı 16.12.2014 günü işlemeye başlayan sürenin 5271 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasının son cümlesi gereğince 10.05.2016 ilâ 25.08.2017 tarihleri arasında durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 25.08.2017 tarihinden itibaren zaman aşımının yeniden işlediği anlaşılmakla, 16.12.2014 tarihinden itibaren durma süresi de gözetildiğinde hükmün açıklandığı 24.06.2014 tarihine kadar 01.04.2020 tarihinde 5237 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve ikinci fıkrası gereğince 4 yıllık olağan zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerektiğinden kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. ... 4. Çocuk Mahkemesinin, 24.06.2020 tarihli ve 2020/147 Esas, 2020/175 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirdiğinden, hükümlü hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle, DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.10.2020 tarihinde karar verildi.