Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8359 Esas 2022/7543 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/8359
Karar No: 2022/7543
Karar Tarihi: 03.10.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8359 Esas 2022/7543 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/8359 E.  ,  2022/7543 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SAYISI : 2015/69 E., 2015/527 K.
    SUÇ : Kasten yaralama
    İNCELEME KONUSU
    KARAR : Erteli hapis cezasının aynen infazına dair ek karar
    KANUN YARARINA
    BOZMA YOLUNA
    BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
    TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

    Ayvalık 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.04.2020 tarihli ve 2015/69 Esas, 2015/527 Karar sayılı ek kararı ile verilen, sanık hakkında kasten yaralama suçundan Ayvalık 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.12.2015 tarihli ve 2015/69 Esas, 2015/527 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının a bendi ve 62 nci maddeleri uyarınca verilen 5 ay erteli hapis cezasına dair mahkûmiyet hükmünün aynen infazına ilişkin ek kararın, itiraz edilmeksizin 21.09.2020 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 29.06.2022 tarihli ve 2022/4239 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19.07.2022 tarihli ve KYB-2022/99496 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
    I. İSTEM
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19.07.2022 tarihli ve KYB-2022/99496 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
    “Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 20.11.2020 tarihli ve 2019/2 Esas, 2020/3 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. madde bir ve ikinci fıkrasının, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun'a göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun'un 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği nazara alındığında,
    Somut olayda, Ayvalık 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.12.2015 tarihli kararının sanığın ilk önce 27.01.2016 tarihinde mernis adresi olan ..." adresine doğrudan 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmesini müteakip, sanığın Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesince talimat duruşması ile savunmasının alındığı sırada bilinen en son adresi olarak bildirdiği "..." adresine çıkarılan tebliğin bila tebliğ iade geldiği anlaşıldığından, sanığın mernis adresine yapılan tebliğden önce bilinen en son adresine gönderilen bir tebligat bulunmadığı ve mernis adresine yapılan tebliğin doğrudan yapılmış kabul edilmesi gerektiği cihetle usulsüz olduğu, bu halde esas kararın kesinleşmesinden söz edilemeyeceğinden denetim süresinin de başlamayacağı, dolayısıyla denetim süresi içerisinde işlenmiş kasıtlı bir suçtan da söz edilemeyeceğinden kasıtlı suç işlendiği gerekçesiyle aynen infaz kararı da verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.”
    Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
    II. GEREKÇE
    1. 5237 sayılı Kanun'un, "Hapis cezasının ertelenmesi" başlıklı 51 inci maddesinin inceleme konusu ile ilgili olan üçüncü ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 7242 sayılı Kanun ile değişiklik öncesi yedinci fıkraları;
    (3)Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.
    (7)Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.
    Şeklinde düzenlenmiştir.
    2.7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre tebligatın, öncelikle muhatabın beyan ettiği, en son adrese yapılması, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip, bu adrese tebligatın yapılması, bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak öncelikle 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre normal tebligat çıkarılıp çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca adres kayıt sistemindeki (MERNİS) adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek bu adrese tebligat yapılması gerekmektedir.
    Buna göre; hakkındaki hapis cezasının ertelenmesine karar verilen sanık, bu karar usulüne uygun bir şekilde kesinleştikten sonra, mahkemece 1 ilâ 3 yıl arasında belirlenen süreyle denetime tabi tutulacak ve bu süre içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilecektir.
    3.İncelenen dava dosyasında; sanık hakkında kasten basit yaralama suçundan verilen hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, ancak sanığın yokluğunda verilen bu kararın MERNİS adresine doğrudan 7201 sayılı Kanun'un 21 maddesinin ikinci fıkrasına göre tebliğ edildiği, bu nedenle kararın usulüne uygun olarak kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamaması nedeniyle aynen infazı kararı verilemeyeceği gözetilmeden sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle ihbar üzerine dosyanın ele alınarak aynen infaz karar verilmesi Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
    III. KARAR
    1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
    2. Ayvalık 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.04.2020 tarihli ve 2015/69 Esas, 2015/527 Karar sayılı ek kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
    5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    03.10.2022 tarihinde karar verildi.

    Hemen Ara