Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2133 Esas 2012/5721 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2133
Karar No: 2012/5721
Karar Tarihi: 04.10.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2133 Esas 2012/5721 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/2133 E.  ,  2012/5721 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekili ile davalılardan Tasfiye Halinde .... Birlik Konut Yapı Kooperatifi, ..., ... ve ... vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ...ile davalılar Tasfiye Halinde... ... Birlik Konut Yapı Kooperatifi, ..., ... ve ... vekilleri Av...."nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, müvekkilinin ev sahibi olma ümidiyle davalı kooperatif yönetim kurulu üyesi olan ... vasıtasıyla kooperatife başvurduğunu, davalı kooperatifin davacıya antetini ve kaşesini taşıyan, ... tarafından imzalanan bir ortaklık senedi verdiğini, bu senede göre kooperatif ortağı olduğunun karar altına alındığını, davalı ..."nin 02.06.2000-17.04.2004 tarihleri arasında davalı kooperatif yönetim kurulu üyeliği yaptığını, davacının üye giriş beyannamesini de imzaladığını, üyeliğe kabul edilen davacının kendisinden talep edilen 30.000,00 USD için kooperatif lehine davacının annesinin imzalamış olduğu 10.09.2002 vade tarihli, 30.000,00 USD bedelli ve kooperatif antetli bir adet bonoyu davalı kooperatife verdiğini, bu bono verilirken davalı ... tarafından imzalanan ve kooperatifin kaşesinin bulunduğu 05.09.2002 tarihli çek-senet alım bordrosunun düzenlendiğini, 30.000,00 USD bono tutarının ödendiğini, karşılığında A4 blok 18 numaralı dairenin müvekkiline tahsis edildiğini, kendisinden inşaatların bitirilerek ferdi mülkiyete geçiş anına kadar başkaca bir ek bedel, aidat, arsa bedeli vs. talep edilmeyeceğinin taahhüt edildiğini ve bu konuda davalı ..."nin protokol imzaladığını, bu taahhüde rağmen müvekkilinden çeşitli adlar altında paralar talep edildiğini ve müvekkilinin de ev sahibi olma ümidiyle bu ödemeleri yaptığını, bu çerçevede davacının tüm edimlerini yerine getirmesi üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen dairenin davacı adına tescil edilmediğini, yapılan başvuru üzerine davalı ..."nin 2006 yılı aidatlarını ödemesi halinde tescilin gerçekleşeceğini bildirdiğini, müvekkilinin yine iyiniyetle talep edilen 10.000,00 TL’nı ödediğini, davalının oyalama politikasının bir parçası olarak, davacıya verileceği taahhüt edilen A4 blok 18 nolu dairenin A Blok havuz manzaralı ön daireyle değişimi yapılacağına dair protokol başlıklı belgenin düzenlenip verildiğini, davalı ... ve diğer davalı
    kooperatif yöneticilerinin ortak bilinçle hareket ederek daha önce hazırladıkları hukuka aykırı senaryoyu hileli işlemlerle uygulayarak davacıya zarar vermek istediklerini, sadece ... imzasını taşıyan ortaklık senedi verilmesinin hileli planın bir parçası olduğunu ve ileride üyeliğin inkârının amaçlandığını, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirip dairenin tescili istediğini, yaptığı başvuru üzerine ..."nin imzalayıp verdiği ve 26.12.2007 tarihli bir belgeyle A4 blok 18 numaralı dairenin davacıya devredildiğinin beyan edildiğini, yine ..."nin imzaladığı 29.12.2007 tarihli belgeyle tapu devrinin gerçekleşeceğinin taahhüt edildiğini, müvekkilinin 6 yıldır oyalandığını, 02.07.2008 tarihinde keşide edilen ihtarla anılan dairenin tescili, bunun mümkün olmaması halinde rayiç bedelinin ödenmesinin istendiğini, davalı kooperatifin ihtara cevap vermeyerek hileli organizasyonun içerisinde olduğunu gösterdiğini, davalı ..."nin ise cevabi ihtarname ile davacının ödediği paraları geri vereceğini, ancak bunu da yıllarca süren uzun bir ödeme takvimi içinde gerçekleştirebileceğini bildirdiğini, yaptıkları araştırmada davacıya verileceği taahhüt edilen dairenin tapu kaydının davalı kooperatif adına olmadığını belirlediklerini, davalı yöneticilerin bu yola haksız kazanç sağlamak amacıyla başvurduklarını, BK’nun 41, ve TTK’nun 309, 336. maddeleri uyarınca davacı zararından sorumlu olduklarını ileri sürerek, davacının müspet zararı ve daire değeri karşılığı şimdilik 300.000,00 TL"nın temerrüt faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kooperatif, ..., ... ve ... vekili, gerçek kişi olan müvekkilleri aleyhine açılan davanın husumetten reddi ve davanın sadece kooperatife karşı açılması gerektiğini, davalılar ..., ... ve ..."in kooperatif yönetimine 09.03.2008 tarihinde getirildiklerinden davacı ile ilgili hiçbir işlem yapmadıklarını, bu nedenle de gerçek kişi müvekkilleri yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının üyelik kaydına rastlanmadığını, sunulan belgelerin ... tarafından imzalandığını, o tarihte yönetim kurulu üyesi olan bu şahsın tek başına temsil yetkisinin bulunmadığını, davacının ortaklığa kabulüne dair yönetim kurulu kararının bulunmadığını, davalı ..."nin davalı kooperatifin antetli kağıtları ve kaşesini kullanarak tek başına attığı imzalarla kooperatifi bağlayıcı işlemler yapamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar, davaya yanıt vermemişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, üye giriş beyannamesi, ortaklık senedi ve çek senet alım bordrosuna göre, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu, kendisine A4 Blok 18 nolu dairenin verileceğinin taahhüt edildiği, belgelerin kooperatif antetli kağıtlara düzenlendiği, kaşesini taşıdığı, o tarihte yönetim kurulu üyesi olan tek kişinin imzasının bulunduğu, "Protokol” başlıklı belgenin kooperatif adına imzalandığı, bu belgede kooperatife ait A4 Blok 18 nolu dairenin 30.000,00 USD bedelle davacıya peşin olarak verildiği ve bu bedel dışında ferdi mülkiyete geçiş anına kadar başka bedel alınmayacağının yazılı olduğu, senet bedelinin ödendiği, tüm dosya kapsamına göre, yönetim kurulu üyesi ..."nin kooperatifi tek başına temsil ve ilzam yetkisi bulunmamakta ise de, bu durumun kooperatifin üçüncü şahıslara karşı borç ve yükümlülük altına sokulması ile ilgili olduğu, kooperatif merkezine gelip oradaki yönetim kurulu üyesine üyelik başvurusu yapan ve kendisine kooperatif yönetim kurulu üyesi tarafından üyelik belgeleri verilen bir şahsa karşı birlikte temsil itirazının ileri sürülemeyeceği, davalı
    kooperatifin yönetim kurulu üyesi tarafından düzenlenen üyelik işlemlerinin kooperatifi bağlayacağı, kooperatif yönetim kurulu üyesinin kooperatif adına tahsilat yaptığı, davacıya tahsis edilen dairenin verilmediği, kendisine daire verilmeyen kooperatif üyesinin daire bedelini talep hakkının bulunduğu, davacının yaptığı ödemenin genel kurul kararlarına göre ödenmesi gereken tüm aidat tutarlarından daha fazla olduğu, dairenin dava tarihi itibariyle rayiç değerinin 275.000,00 TL olduğu, davalı gerçek kişilerin kooperatif yönetim kurulu üyeleri oldukları, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 62. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin kendi kusurlarından doğan zararlardan sorumlu bulunduğu, TTK’nun 309, 336. maddeleri uyarınca yönetim kurulu üyelerinin kooperatif üyelerine karşı sorumluluk ve tazminat davalarına muhatap olabileceği, bu nedenle de davalılar vekilinin husumet itirazının yerinde görülmediği, davacının zarar iddiasının dairenin verilmemesi nedenine dayandığı, ancak davacının daire bedelinin kooperatiften tahsil edilememesi halinde kooperatif yöneticilerinin sorumlu tutulabileceği bir zararının varlığından söz edilebileceği, bu aşamada böyle bir zararın doğup doğmayacağının henüz belli olmadığı, bu sebeplerle da, davalı kooperatif yöneticileri aleyhine açılan davada davacı zararının henüz gerçekleşmediği gerekçesiyle, davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı kooperatif aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 275.000,00 TL’nın temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ile davalılardan kooperatif, ..., ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalılardan kooperatif, ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalılardan kooperatif, ..., ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, harç peşin alındığından davacıdan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak birbirlerine ödenmesine, kararın tebliğinden itibare 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara