Esas No: 2022/8363
Karar No: 2022/7540
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8363 Esas 2022/7540 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/8363 E. , 2022/7540 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Silahla yaralama suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-e, 29, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 2.240,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Çaldıran Asliye Ceza Mahkemesinin 25.03.2021 tarihli ve 2021/13 Esas, 2021/151 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 03.07.2022 tarihli ve 2021/14426 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.07.2022 tarihli ve 2022/100210 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
5237 sayılı Kanun’un 25/1. maddesinde yer alan “Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hâl ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.” ve 27/2. maddesinde yer alan" Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez." şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında,
Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sanık ...'in, sanık ...'a karşı yaralama eyleminde bulunduğundan bahisle silahla yaralama suçundan mahkûmiyetine karar verilmiş ise de somut olayda, diğer sanıklar ... ve ...'ın olay tarihinde İlçe Milli Eğitim Müdürü olan sanığın makam odasına geldikleri, tartışmaya başladıkları, sanık ...'ın sanık ...'nin makam masasının üzerine çıkarak, masada bulunan bir cismi sanığa fırlattığı, karşı tarafın iki kişi olduğu hususları göz önüne alındığında, sanığın eyleminin meşru savunmada sınırın korku ve heyecanla aşılması kapsamında kaldığı, nitekim mahkeme gerekçesinde de meşru savunmada sınırın korku ve heyecanla aşılmasına ilişkin maddesinin uygulanma ihtimalinin gerekçeli karar yazımı sırasında fark edildiği, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasında ilgili husus değiştirilemeyeceğinden, bir değişiklik yapılmadığından bahsedildiği cihetle, sanığın eyleminin meşru savunmada sınırın korku ve heyecanla aşılması kapsamında kaldığı gözetilmeden, ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi yerine yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
İncelenen dosyada; hükmün gerekçe kısmında “Sanığın eylemi açısından sanığın makam odasına girilip ayak izleriyle masanın üstüne girilmesi- buna dair fotoğraflar mevcut- ve vazo fırlatılması, karşı tarafın iki kişi olması, karşı tarafın sanığın olduğu tarafa doğru gelmiş olması, dosya kapsamındaki CD, görgü tespit tuanağı dikkate alındığında sanığın eyleminin meşru savunmada sınırın korku ve heyecanla aşılması (CMK 27/2 veya CMK 25) maddesinin uygulanma ihtimali gerekçeli karar yazımında fark edilmiş” olduğundan söz edilmiş olmasına göre hüküm fıkrasında sanığın mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişkiye neden olunması isabetsizdir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Çaldıran Asliye Ceza Mahkemesinin 25.03.2021 tarihli ve 2021/13 Esas, 2021/151 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.