Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12925 Esas 2022/19334 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/12925
Karar No: 2022/19334
Karar Tarihi: 21.11.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12925 Esas 2022/19334 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıklar, kendilerini sivil polis memuru olarak tanıtarak müştekiden haksız menfaat elde ettikleri iddiasıyla nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılanmışlardır. Ancak, müştekinin algılama yeteneğinin zayıf olduğuna dair rapor olmadığı için suçun nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmadığı ancak, suç tarihinde yürürlükte olmayan TCK'nin 158/1-L bendinde düzenlenen \"Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık\" suçunu oluşturduğu belirtilmiştir. Ancak, suçun işlendiği tarihte bu maddenin yürürlükte olmadığı için sanıklar basit dolandırıcılık suçu kapsamında yargılanmıştır. Sanıklar hakkında olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımı
- 6763 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile eklenen TCK'nin 158/1-L maddesi
- TCK'nin 157/1. maddesi
- TCK'nin 158/1-c maddesi
- 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi
- 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi
- 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi
11. Ceza Dairesi         2021/12925 E.  ,  2022/19334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık
    ...


    Sanıkların kendilerini sivil polis memuru olarak tanıtmaları sonrasında gerçekleştirdikleri hileli eylemlerle müştekiden haksız menfaat temin ettikleri iddia olunan olayda; müteveffa müşteki ... hakkında Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanlığının düzenlediği 13.03.2008 ve 05.06.2009 tarihli raporlarda müştekinin algılama yeteneğinin zayıf olduğu yönünde bariz bir tespit yapılmaması karşısında sanıkların eyleminin TCK'nin 158/1-c maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmayıp, suç tarihinden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile eklenen TCK'nin 158/1-L maddesinde düzenlenen "Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık" suçunu oluşturduğu, ancak suç tarihinde TCK'nın 158/1-L bendinin yürürlükte olmaması nedeniyle eylemlerin sanıkların lehine olan TCK'nin 157/1. maddesindeki basit dolandırıcılık suçu kapsamında kaldığı anlaşılmakta olup, sanıklara yüklenen "Dolandırıcılık" suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 22.12.2007 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 21.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    ...

    Hemen Ara