Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8365 Esas 2022/7541 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/8365
Karar No: 2022/7541
Karar Tarihi: 03.10.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/8365 Esas 2022/7541 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/8365 E.  ,  2022/7541 K.

    "İçtihat Metni"

    (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

    ...’yu kasten basit yaralama suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 62/1, 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine dair ... 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2016 tarihli ve 2015/500 Esas, 2016/550 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 02.07.2022 tarihli ve 2021/15998 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.07.2022 tarihli ve 2022/100195 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre;
    Erteli hapis cezasının aynen infazına dair ... 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2021 tarihli ve 2015/500 Esas, 2016/550 sayılı ek kararının, asıl kararın kanun yararına bozulması halinde yok hükmünde olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre,
    1)Müşteki ... hakkında düzenlenen Çatalca Devlet Hastanesinin 09.12.2012 tarihli geçici raporunda; “sol alt göz çevresinde ekimoz, burunda hassasiyet ve ödem, şahsın KBB uzmanı tarafından değerlendirilmesi uygun olduğu, burunda kırık şüphesi bulunduğu'' bildirilmesi üzerine alınan ... Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 26.09.2014 tarihli adli raporunda; “Kişiye ait KBB konsültasyonu istendiği bildirildiği, hangi hastaneden tedavi edilmiş ise bu hastaneye ait istenilen konsultasyonlarına ait raporları ile çekilen grafilere ait radyoloji raporlarının teminen gönderilmesi halinde kesin raporunun düzenlenebileceğini bildirir ön rapordur.” şeklinde belirtilen eksiklikler giderilmeden ve müştekinin kesin raporu aldırılmadan hüküm kurulduğu görülmekle; müştekinin tüm tedavi evrakları, raporları, film ve grafilerinin ilgili yerlerden temini ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğünden müştekinin yaralanmasının kemik kırığına neden olup olmadığı hususunda duraksamaya yer vermeyecek ve 5237 sayılı Kanun'un 86 ve 87. maddelerindeki tüm unsurları kapsayacak şekilde kesin adli raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile kasten basit yaralama suçundan hüküm kurulmasında
    Kabule göre de;
    2)5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun “İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin; a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması, b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir.” şeklindeki 51. maddesinin emredici hükmü karşısında, sanık hakkında belirlenen adlî para cezasının ertelenemeyeceğinin gözetilmemesinde,
    3)5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1. maddesinin 1. fıkrasına göre, kişinin kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak hak yoksunluğu uygulanacak olması karşısında, hakkında basit yaralama suçundan doğrudan adli para cezasına hükmedilen sanığın anılan Kanun'un 53. maddesinde belirtilen haklardan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Erteli hapis cezasının aynen infazına dair ... 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2021 tarihli ve 2015/500 Esas, 2016/550 Karar sayılı ek kararının yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    İncelenen dosyada; müşteki ... hakkında düzenlenen Çatalca Devlet Hastanesinin 09.12.2012 tarihli geçici raporunda; “sol alt göz çevresinde ekimoz, burunda hassasiyet ve ödem, şahsın KBB uzmanı tarafından değerlendirilmesi uygun olduğu, burunda kırık şüphesi bulunduğu”nun bildirilmesi üzerine alınan ... Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 26.09.2014 tarihli adli raporunda; “Kişiye ait KBB konsültasyonu istendiği bildirildiği, hangi hastaneden tedavi edilmiş ise bu hastaneye ait istenilen konsultasyonlarına ait raporları ile çekilen grafilere ait radyoloji raporlarının teminen gönderilmesi halinde kesin raporunun düzenlenebileceğini bildirir ÖN RAPORDUR.” şeklinde belirtilen eksiklikler giderilmeden ve müştekinin kesin raporu aldırılmadan hüküm kurulduğu görülmekle; müştekinin tüm tedavi evrakları, raporları, film ve grafilerinin ilgili yerlerden temini ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğünden müştekinin yaralanmasının kemik kırığına neden olup olmadığı hususunda duraksamaya
    yer vermeyecek ve 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki tüm unsurları kapsayacak şekilde kesin adli raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile kasten basit yaralama suçundan hüküm kurulması isabetsizdir.
    Bununla birlikte, sanık hakkında hükmolunan sonuç cezanın adli para cezası olmasına rağmen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki hak yoksunluğu hükümlerinin sanık hakkında uygulanmasına karar verilmesi ve sanık hakkında belirlenen adlî para cezasının 5237 sayılı TCK’nin 51. maddesine aykırı olarak ertelenmesine karar verilmesi de hukuka aykırıdır.
    Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; ... 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2016 tarihli ve 2015/500 Esas, 2016/550 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara