Esas No: 2022/892
Karar No: 2022/11438
Karar Tarihi: 09.11.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/892 Esas 2022/11438 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/892 E. , 2022/11438 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2020 tarihli ve 2020/9 esas, 2020/225 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 30/12/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 31/10/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 21/12/2016 tarihli ve 2016/45701 soruşturma, 2016/724 sayılı karar ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanunun 191/3.maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz süresinin 7 gün olarak gösterildiği, kararın şüpheliye 28/04/2017 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek 27/05/2017 tarihinde tedbirin infazı için Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, şüphelinin yükümlülüklerine uygun davranması nedeniyle 15/02/2019 tarihinde denetimli serbestlik tedbirinin infazının tamamlandığı,
3- Şüphelinin 27/05/2019 ve 09/07/2019 tarihlerinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine, erteleme kararının kaldırılarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 23/12/2019 tarihli ve 2016/45701 soruşturma, 2019/17069 esas, 2019/13495 sayılı iddianamesi ile Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 23/06/2020 tarihli ve 2020/9 esas, 2020/225 sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/12/2016 tarihli ve 2016/45701 soruşturma, 2016/724 sayılı kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 27/05/2019 ve
08/07/2019 tarihlerinde aynı neviden suç işlediğinin ihbarı üzerine yapılan yargılama neticesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 43/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2020 tarihli ve 2020/9 esas, 2020/225 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, şüpheli hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/12/2016 tarihli ve 2016/45701 soruşturma, 2016/724 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin karar, şüpheliye usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve itiraz edilmeden kesinleştirilmiş ise de; söz konusu kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair karara karşı itiraz yoluna başvuru süresinin 15 gün yerine "7 gün" olarak belirtilmek suretiyle şüphelinin yanıltıldığı, usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmaması nedeniyle de kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın kesinleşmediği cihetle, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2020 tarihli ve 2020/9 esas, 2020/225 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 31/10/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/12/2016 tarihli ve 2016/45701 soruşturma, 2016/724 sayılı karar ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin 27/05/2019 ve 08/07/2019 tarihlerinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi nedeniyle Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 23/12/2019 tarihli iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2020 tarihli ve 2020/9 esas, 2020/225 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
Şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden ve kesinleşmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, somut olayda, şüpheli hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar her ne kadar şüpheliye tebliğ edilmiş ise de, söz konusu karara karşı itiraz yoluna başvuru süresinin “15 gün” yerine “7” gün olarak belirtilmek suretiyle şüphelinin yanıltıldığı, Anayasanın Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması başlıklı 40.maddesindeki düzenleme ile 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 171,172 ve 173. maddeleri uyarınca, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararda kanun yolu başvuru süresinin şüpheliyi yanıltacak biçimde “7 gün” olarak gösterildiği, bu nedenle kararın kesinleşmediği, usulsüz olarak verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresi de işlemeye başlamayacağından şüphelinin 27/05/2019 ve 08/07/2019 tarihli eylemlerini erteleme süresi içerisinde işlediğinden sözedilemeyeceği, kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından; mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat
işlemleri yapılarak erteleme ve denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; mahkemece, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiğinden, Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2020 tarihli ve 2020/9 esas, 2020/225 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
09/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.