Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7347 Esas 2022/7628 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/7347
Karar No: 2022/7628
Karar Tarihi: 04.10.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/7347 Esas 2022/7628 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık hakaret ve kasten yaralama suçlarından dolayı asliye ceza mahkemesinde yargılanmıştır. Hakaret suçundan 1.740 TL, kasten yaralama suçundan ise 3.000 TL adli para cezasına çarptırılmıştır. Karar temyiz edilmiş ancak başvuru yoluna ilişkin kararda tereddüt oluşmuştur. Hakaret suçu için temyiz istemi reddedilmiştir ancak kasten yaralama suçu için mahkemenin hüküm fıkrasının açık ve yeterli gerekçe göstermediği, hükümlerin seçimlik cezalar açısından hukuki açıklamaların somut nedenlerle yapılmaması, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, sanık hakkındaki dosya içerikleriyle uyumsuz gerekçelerle hüküm kurulması ve katılanların yanlış şekilde gösterilmesi nedenleriyle bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: hakaret suçundan TCK 125/1, 125/4, 62, 52/2,4; kasten yaralama suçundan TCK 86/2, 86/3-e, 62, 50/1-a, 52/2,4; kanun yolu için CMK 272/3-a; haksız tahrik hükümleri için TCK 29; cezaların belirlenmesi için TCK 52.
1. Ceza Dairesi         2022/7347 E.  ,  2022/7628 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
    HÜKÜMLER :1)Hakaret suçundan; TCK'nin 125/1, 125/4, 62, 52/2,4. maddeleri uyarınca 1.740 TL adli para cezası
    2)Kasten yaralama suçundan; TCK'nin 86/2, 86/3-e, 62, 50/1-a, 52/2,4. maddeleri uyarınca 3.000 TL adli para cezası.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Dosya incelendi;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Anayasanın 40/2, CMK'nin 34/2, 232/6. maddelerine göre hüküm fıkrasında verilen karara karşı kanun yollarına başvurma olanağı bulunup bulunmadığının ve başvurma olanağı var ise süresi, mercii ve şekillerinin tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekirken sanığın yokluğunda verilen kararda, sanık hakkında her iki suçtan da adli para cezasına hükmolunmasına karşın "... kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde mahkememize verilecek bir dilekçe veya mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle Yargıtay Temyiz kanun yolu, adli para cezası yönünden CMK'nin 272/3-a maddesi gereğince kesin olarak verilen karar ..." şeklinde kanun yoluna başvuru yöntemi hususunda tereddüt oluştuğunun anlaşılması karşısında, sanığın temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü ile yapılan temyiz incelemesinde,
    1-)Hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
    Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle 5320 sayılı
    Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakındaki Kanun'a eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
    2-)Kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... hakkında katılan ...'a yönelik kasten yaralama suçunun, suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi kabul ve takdir kılınmış, sanığın savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş; incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın; atılı suçu işlemediğine yönelen ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine; Ancak;
    a)5237 sayılı Türk Ceza Kanunda hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise temel cezanın, alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek belirlenmesi gerekirken, somut neden belirtilmeden hapis cezasının tercih edilmesi,
    b)Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/2. maddesinde belirlenen seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilmiş olmasına rağmen daha sonra bu cezanın aynı yasanın 50/2. maddesine aykırı şekilde adli para cezasına çevrilmesi,
    c)Tarafsız tanık beyanının bulunmadığı olayda, sanığın savunmasında, yeğeni olan katılanın hırsızlık yaptığını çevreden duyduğunu, bu hususta kendisine nasihatlarda bulunduğu sırada katılanın, ''sanane'' diyerek saldırdığını savunması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 22/10/2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 2002/367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
    d)Güncel adli sicil kaydına göre sabıkasız olan ve suçu kabul etmemesi dışında duruşma zabıtlarına geçen olumsuz bir duruma ve kişiliğe de rastlanmayan sanık hakkında "daha önceden kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunması" şeklindeki dosya içeriği ile uyumlu olmayan gerekçe ile, 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesinin uygulanmaması,
    e)05.11.2015 tarihli celse de; ''katılan'' sıfatı alan ...'ın, gerekçeli karar başlığında müşteki olarak hatalı gösterilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmekle hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 04.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara