Esas No: 2022/1325
Karar No: 2022/3981
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1325 Esas 2022/3981 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2022/1325 E. , 2022/3981 K.Özet:
Davalı şirketin yönetiminde olan başka bir şirkete aktarılan mevduat hesabıyla ilgili davada, davacı şirket borcun Garipoğlu Şirketler Grubu'nun asıl sorumlu olduğu borçlardan olduğunu iddia etti ve borçlu olmadığının tespiti ile ödenen meblağın faizi ile tahsilini talep etti. Mahkeme, davalı TMSF'ye olan borcun sona erdirmeyeceğini ve davacının talep ettiği alacaktan davalının bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verdi. Bununla birlikte, davalı şirketle hatır ilişkisi kuran davalıya rücuen talep hakkının bulunduğunu belirtti ve davacının birleşen rücuen alacak davasına dayanak yaptığı TMSF'ye ödemelerinin zamanaşımı süresinin dolmadığını, ödenen miktarın davalılardan tahsilinin gerektiğini kabul etti. Davalı şirketin temyiz itirazları reddedildi ve hüküm onandı.
Kanun maddeleri: 3095 sayılı Kanun, Medeni Kanun'un 72. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02.12.2021 tarih ve 2021/44 E. - 2021/954 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi birleşen davada davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 17.05.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davacı şirketin yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilen Sümerbank A.Ş.’nin ... Şubesi’nde mevduat hesabı sahibi olduğunu, bu hesaba 11.05.1999 günü 5.000.000,00 USD tutarında bir kredi açılarak paranın davalılardan ...’nun yönetiminde bulunduğu dava dışı Globus Ltd. Şti. adlı şirkete aktarıldığını, bunun dolanlı kaynak aktarımı kabul edildiğini ve TMSF ile Garipoğlu Şirketler Grubu arasında yapılan protokolde davacı şirketin asıl borçlu olarak gösterildiğini iddia ederek borcun, Garipoğlu Şirketler Grubu’nun asıl sorumlu olduğu borçlardan olduğunun kabulüne, protokolde davacı şirket aleyhine yer alan “asıl borçlu” ibaresinin kaldırılmasına, borçlu olunmadığının tespitine, ödenen meblağın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davacı, yargılama aşamasında davalı TMSF hakkındaki davasından feragat etmiştir.
Asıl davada davalı ... vekili, ayrı tüzel kişilikleri bulunan şirketlerle davacı arasındaki ilişkinin davalıyı ilgilendirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, TMSF’nin cebri baskısı altında imzalanan protokollerle krediden kaynaklanan ana para, faiz, masraf, yargılama gideri ve vekalet ücretinden ibaret borcun tek başına ve tamamen 7.343.041,76 USD olarak en son 2010 yılının Mayıs ayında davacı şirket tarafından ödendiğini, 11.05.1999 tarihinde Sümerbank A.Ş. ... Şubesi nezdinde davalı Globus İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından fiilen kullanılan krediye bağlı olarak TMSF’ye ödenen bu miktardan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 USD’nin ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesine göre faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 26.04.2013 tarihinde davasını 7.343.041,76 USD olarak ıslah etmiştir.
Birleşen davada davalı Globus İç ve Dış Tic. Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir.
Birleşen davada davalı ... vekili, derdestlik itirazında bulunmuş, esas bakımından ise davacının talep ettiği alacaktan davalının bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiş, ıslah edilen miktar yönünden ise zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, asıl davada; davalı TMSF'ye yönelik açılan davadan feragat edildiği, davalı ... yönünden ise; davacı şirket ile Globus İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasındaki banka işlemlerinin davacı şirketi TMSF kuruluşuna karşı olan kesinleşen borçtan dolayı müşterek ve müteselsil sorumluluktan kurtarmayacağı, TMSF ile Garipoğlu Şirketler grubu adına ... arasındaki protokolün davacı şirketi bağlamayacağı, bir başka deyişle TMSF kuruluşuna karşı borçluluk sıfatına etki etmeyeceği,
Davalı TMSF'ye olan borcunun sona erdirmeyeceğinden bu davalıya yönelik açılan davanın da reddine karar verilmesi gerektiği, birleşen dava yönünden; davacı şirket ile davalı Globus İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.'nin Garipoğlu grubu firmaları içindeki ilişkisi kapsamında davacı şirketin TMSF'ye protokol kapsamında ödediği miktarı tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesi uyarınca davalı şirket ile hatır ilişkisi kuran davalı ...'ndan rücuan talep hakkının bulunduğu, uyulan son bozma ilamındada belirtildiği üzere, davacının birleşen rücuen alacak davasına dayanak yaptığı TMSF'ye ödemelerinin en son tarihin, tarafların da kabulünde olan 2010 yılının Mayıs ayı olduğu, birleşen dava yönünden zamanaşımı süresinin, en son ödemenin yapıldığı 2010 yılının Mayıs ayından itibaren başladığı, hal böyle olunca, anılan bu tarihten itibaren birleşen davada ıslah tarihine göre on yıllık zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği; buna bağlı olarak da davacı ile TMSF arasında yapılmış protokol kapsamında kredilerden kaynaklı davacı tarafça TMSF'ye ödenen 7.343.041,76 USD'nin davalılardan tahsilinin gerektiği gerekçesiyle asıl davanın TMSF yönünden feragat nedeniyle diğer davalı yönünden reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen davada davalı ... vekili kararı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davada davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, birleşen davada davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin birleşen davada davalıdan alınarak birleşen davada davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.060.297,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden birleşen davada davalı ...'ndan alınmasına, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.