Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8182 Esas 2022/3970 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8182
Karar No: 2022/3970
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8182 Esas 2022/3970 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Era Servis İnşaat ve Ticaret A.Ş. ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu arasında görülen tazminat davasında davacı, davalıların kusurlu ve kasıtlı idare şekilleri sonucunda şirketin trilyonlarca lira zarar ettiğini iddia ederek 5 milyar TL tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davalıların sorumluluğu bulunmadığına ve davanın zamanaşımına uğradığına karar vermiştir. Bu karar Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu vekili tarafından temyiz edilmiş, ancak temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: 4389 sayılı Kanunun 15/7-a maddesi, mülga Ticaret Kanunu'nun 317. ve 320. maddeleri, mülga Ticaret Kanunu'nun 309. maddesi, ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2020/8182 E.  ,  2022/3970 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08.03.2018 tarih ve 2014/294 E. - 2018/301 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı Era Servis İnş. ve Tic. A.Ş. denetçi vekili, davacı şirketin 4389 sayılı Kanunun 15/7-a maddesi uyarınca temettü hariç ortaklık hakları, yönetim ve denetimin ...’ye devredildiğini, yeni yönetim atandığını, eski denetim ve yönetim kurulu üyeleri hakkındaki 1998 yılı genel kurulu tarafından alınmış ibra kararlarının, yeni denetim kurulu tarafından verilen raporlar doğrultusunda şirketin olağanüstü genel kurulunun hükümsüz kılınarak, şirketin eski yöneticileri hakkında sorumluluk davası açılması kararı alındığını, hazırlanan raporlarda ve elde edilebilen şirket kayıtlarında davacı şirketin toplam zararının trilyonlarca liraya (eski) ulaştığını, bu zararın davalıların kusurlu ve kasıtlı idare şekilleri sonucunda oluştuğunu, ayrıca şirketin kanunen tutulması gereken defterlerin bulunmadığı ya da intizamsız şekilde tutulduğunun anlaşıldığı bu durumun mülga TTK’nın 317. maddesinde düzenlenen ortaklığı yasanın öngördüğü biçimde yönetmek ve temsil etmek görevine ve mülga TTK’nın 320. maddesinde düzenlenen özen ve sadakat borcuna aykırılık teşkil ettiği, davalılar kurul halinde çalıştığından sorumluluklarının müteselsilen olduğunu ileri sürerek, şimdilik 5.000.000.000 TL’nin (eski) davalılardan, zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Era Servis Tur. İnş. ve Tic. A.Ş. dava konusu alacağını 11.03.2005 tarihinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devretmiştir. Davacı (temlik alan) vekili daha sonra dava değerini 5.149.754,85 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalılar zamanaşımı definde bulunarak, davanın reddini talep etmişlerdir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden, mülga 6762 TTK’nın 381. maddesinde genel kurul kararlarına karşı iptal davası açma hakkına sahip olanların sayıldığı, görevden ayrılmış bulunan yönetim kurulu üyelerinin dava hakkı tanınmadığı, birleşen İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/126 Esas sayılı dosyası yönünden, ... vekilinin 29.11.2010 tarihli celsede davadan feragat ettiklerini beyan ettiğini, birleşen İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/61 Esas sayılı dosyası yönünden, Era Servis Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş.’nin 1998 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısının 13.09.1999 tarihinde yapıldığı, yönetim kurulu ile denetim kurulu üyelerinin ibra edildiği, Era Servis Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş.’nin 14.03.2003 tarihli olağan genel kurul toplantısında 1999, 2000, 2001 ve 2002 yıllarında görev yapan yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmemesine, 1998 yılına ait gerçek durumu yansıtan bir bilanço olmaması ve mevcut zararın geçmiş dönemlerden kaynaklanması sebebiyle 1998 yılı olağan genel kurul toplantısında ibra edilen yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyesi hakkında verilen ibra kararının kaldırılmasına, ibra edilmeyen ve ibraları kaldırılan yönetim kurulu üyeleri ve denetim kurulu üyesinin, görev yaptıkları döneme ait yasal defterler ile kayıt ve belgeleri ibraz etmemeleri ve bundan dolayı hesap denetimleri gerçekleştirilemeyen şirketin faaliyetlerinde herhangi bir usulsüzlük olup olmadığının araştırılma olanağı bulunmadığından haklarında şahsi sorumluluk davası açılması ve şartları oluşmuş ise suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, ibra edilmeyen ve sorumlu bulunan şirket yönetici ve denetim kurulu üyeleri hakkında şirketi zarara uğrattıkları iddiasına dayalı olarak mülga 6762 sayılı TTK’nın 309. maddesi gerekçe gösterilerek tazminat davası açıldığı, zarar ve tazminata gerekçe olarak davacı şirketin dava dışı Ege Bank'tan kullanmış olduğu krediler ve davacı şirketin vergi borcunun bulunmasınının gösterildiği, davanın mülga TTK’nın 309. maddesindeki zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı, diğer taraftan 4389 sayılı Bankalar Kanununa dayanan ve ... tarafından takip edilen bir dava söz konusu olduğu ve dava zamanaşımının fiil tarihinden itibaren 20 yıl olduğu, davacı şirketin bilanço değerliliğinin çok üzerinde kredi kullandırılmasında davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin değil, Bankacılık Kanununa gore dava dışı Egebank A.Ş.’nin sorumlu olduğu, dava dışı Egebank A.Ş. kredi tahsis ve limitini onaylamadan önce davacı şirketin kredibilitesini ölçmesi ve değerlendirmesi gerekirken davalı şirketin kredi kullanmasında bu kredi dolayısıyla zarar meydana gelmiş olsa bile sorumluluğun diğer şartları olan kanuna veya esas sözleşmeye aykırılık, kusur ve illiyet bağı unsurları gerçekleşmeden bir sorumluluktan bahsedilemeyeceği, kanunda veya şirket esas sözleşmesinde davacı şirketin kredi kullanmasını kısıtlayan bir düzenleme bulunmadığından davalıların şirketin kullandığı krediler bakımından sorumluluğun bu şartı gerçekleşmediği, davalı yönetim ve denetim kurulu üyelerine yöneltilen bir diğer sorumluluk kaleminin ise davacı şirketin vergi borcu olduğu, davalı yönetim ve denetim kurulu üyelerine bu hususta bir sorumluluk yükletilebilmesi için 2000 dönemine ait vergi borcunun ödenmemesi nedeniyle şirketin uğradığı zararın tespit edilmesi gerektiği, davacı şirketin vergi borçlarının zamanında ödenmemesinde şirketin kasasında para bulunmadığı için mi yoksa bilinçli olarak bir anlamda ödenecek vergilerden doğan kaynağın örtülü kredi olarak kullanılmasının mı amaçladığının mevcut verilerle tespit olunamadığı, davacı vekilinin 09/10/2013 havale tarihli dilekçesi ile davalı ... yönünden davanın takip etmediğini bildiridiği, davacı vekili, 15/05/2008 havale tarihli dilekçesi ile ... hakkında açmış oldukları sorumluluk davasından feragat ettiğini bildirdiği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/126 Esas sayılı dosyasında açılan davanın feragat nedeniyle reddine, birleşen İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/126 esas sayılı dosyasında açılan davanın davalılar ..., ..., ..., ... , ..., ..., ... , ... yönünden reddine, davalı
    ... hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ... hakkında açılan davanın 19/11/2013 tarihi itibariyle takipsizlik bırakıldığından, 20/02/2014 tarihi itibariyle HMK’nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Kararı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara