Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/11460 Esas 2022/11600 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum edildiği karar incelendi. Dosya kapsamına göre sanıkta ele geçen madde olmadığı belirlenerek karar çelişkili bir şekilde yazılmıştır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi kararı ile TCK'nın 53. maddesi bazı hükümleri iptal edilmiş ve dolayısıyla sanığın durumu yeniden belirlenmesi gerekmektedir. Sanığın adli sicil kaydında bulunan, tekerrüre esas alınan dolandırıcılık suçu için uzlaştırma hükümleri dikkate alınarak hukuki durumu tekrar değerlendirilmeli ve TCK'nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimi tartışılmalıdır. Kanunlar: 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve 24-25. fıkraları, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 2 ve 7. maddeleri, TCK'nın 58. maddesi.

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Olay tutanağına ve tüm dosya kapsamına göre sanıkta ele geçen madde olmadığı anlaşıldığından, “... 02/03/2015 tarihinde yakalanan sanığın üzerinde kriminal raporda belirtildiği üzere eroin maddesinin bulunduğu” şeklinde dosya kapsamına uymayan çelişkili gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre;
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesiyle yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3- Sanığın adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan Şarkikaraağaç Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2015 - 2010/26 esas ve 2011/209 sayılı ilamına ilişkin müddetname ve yerine getirme tarihlerinin Cumhuriyet Başsavcılığından da sorularak yerine getirme tarihi ve tekerrüre esas alınıp alınamayacağı tespit edildikten sonra, tekerrüre esas alınan dolandırıcılık suçundan verilmiş hükümden sonra 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ve dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle, CMK'nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaşma hükümlerine ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde ve tekerrüre esas alınan ilamla ilgili 6763 sayılı Kanun ile getirilen yeni düzenleme nedeniyle uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı araştırıldıktan sonra sanık hakkında TCK'nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.